Ailedeki Bireylerin Görevleri Nelerdir?
Peki nedir bu aileyi oluşturan bireylerin teker teker yapmaları gereken hususlar değerli dinliyeciler…Bunları maddeler halinde şöyle özetleyebiliriz…
- Babanın görevleri en klasik anlamda yuvanın adeta dışişleri bakanı olmasıdır. Evin maddî gelirinden şüphesiz ki birinci planda o sorumludur. Kanunlara göre de çok uzun yıllar baba ailenin reisi olarak bildirilmiştir. Bu daha ziyade manevi anlamdadır. Yoksa belediye reisliği gibi değildir. Bir yerde huzurun dirliğin olabilmesi için orada hiyerarşinin güzel işlemesi gereklidir. Yani bir toplulukta karara varılabilmesi için neticede bir kimsenin başkanlığı olması lazımdır. Nasıl ki toplumda en sade vatandaştan cumhurbaşkanına kadar türlü resmî mevkiler var ise bunu da buna benzetmek mümkündür. Böyle olmazsa orada kargaşa, huzursuzluk olacağı açıktır. Bunun gibi babanın klasik anlamda rolü ve görevi bu bakımdan tanımlanmıştır. Babanın görevleri bununla bitmemekledir. Eşini yeterince anlayabilmesi için kadın psikolojisinin ana hatlarını olsun bilmek zorundadır. Aynı şekilde çocuğunu tanıyabilmek için de çocuk psikolojisini bilmek zorundadır...Çocuğun psikososyal özellikleri ve başarılı uyumlarının esasları hususunda en azından kendisini kurtarabilecek bilgisi çok istenilen bir haldir.
Bir babanın çocuklarına yapabileceği en büyük hizmet onların annelerine saygı duymasını sağlamasıdır. Aynı şekilde annenin de çocuklarına yapabileceği en büyük hizmet onların babalarına saygı duyması ve bunu göstermesidir. Görüldüğü gibi nereden bakılırsa bakılsın bir işin selameti için önce o işin iyi bilinmesi, tahlil edilmesi, daha sonra da o işi yapabilmek için bir miktar da kabiliyet, iyi niyet, beceri gerekecektir.
- Annenin görevleri de yine çok klasik anlamda içişleri bakanlığı gibidir. Yuvanın iç hizmetlerinden birinci derecede onun sorumlu tutulması geleneksel aile yapımız yönünden de beklenmektedir. Aile sadece yurdumuzda değil tüm dünyada da eskiye nazaran yeni değişimlerle karşı karşıya kalabilmektedir. Aile için iletişimde roller birbirine karışabilmekledir. Sosyal hayat şartlarının ağırlaşması, evde kim varsa aşağı yukarı hepsinin bir geçim derdine düşebilmesi bilimsel anlamda aile kurumunu çıkmazlara sokabilmektedir. Birey ve onu barındıran aile zaman zaman her şeyi unutup günü kurtarmak telaşı içinde kaybolup gidebilmekledir değerli dinliyeciler…
-Peki çocukların hiç mi görevi yoktur? Her yaşta yaratığın bir rolü, görevi olacağı açıktır. Ama bunun için önce iyi bir eğitim iyi bir yetiştirme safhası olacaktır. Çocukların bedensel, ruhsal ve sosyal yönden ve eğitsel açıdan iyi durumda olabilmeleri için başta ailenin çocukların psikososyal özellikleri ve başarılı uyumlarının esasları hususunda bilgili ve özverili olmaları aranmalıdır.
Tabii aile denilince yukarıda belirttiğimiz anne ve babadan oluşan çekirdek ailenin yanında bir de geniş aileden bahis etmek gerekecektir. Dede, nine ve yeğenlerin de dahil olabileceği geniş aile modeli de bulunmakladır ki yurdumuzda özellikle kırsal kesimlerde bu model halende çok yaygındır.
Ailenin psikososyal sağlığı ve mutluluğu için bilinmesi gerekli bilgiler adeta bir anayasa gibi öğrenilecektir. Kişi bunun arayışı içersinde olacaktır. Kişi ne aradığını bilirse bulduğunun kıymetini bilir, düsturu burada da hakimdir. Bundan kaçınmak mümkün değildir. Aile dinamiklerinin kavranması lazımdır.
- Babanın görevleri en klasik anlamda yuvanın adeta dışişleri bakanı olmasıdır. Evin maddî gelirinden şüphesiz ki birinci planda o sorumludur. Kanunlara göre de çok uzun yıllar baba ailenin reisi olarak bildirilmiştir. Bu daha ziyade manevi anlamdadır. Yoksa belediye reisliği gibi değildir. Bir yerde huzurun dirliğin olabilmesi için orada hiyerarşinin güzel işlemesi gereklidir. Yani bir toplulukta karara varılabilmesi için neticede bir kimsenin başkanlığı olması lazımdır. Nasıl ki toplumda en sade vatandaştan cumhurbaşkanına kadar türlü resmî mevkiler var ise bunu da buna benzetmek mümkündür. Böyle olmazsa orada kargaşa, huzursuzluk olacağı açıktır. Bunun gibi babanın klasik anlamda rolü ve görevi bu bakımdan tanımlanmıştır. Babanın görevleri bununla bitmemekledir. Eşini yeterince anlayabilmesi için kadın psikolojisinin ana hatlarını olsun bilmek zorundadır. Aynı şekilde çocuğunu tanıyabilmek için de çocuk psikolojisini bilmek zorundadır...Çocuğun psikososyal özellikleri ve başarılı uyumlarının esasları hususunda en azından kendisini kurtarabilecek bilgisi çok istenilen bir haldir.
Bir babanın çocuklarına yapabileceği en büyük hizmet onların annelerine saygı duymasını sağlamasıdır. Aynı şekilde annenin de çocuklarına yapabileceği en büyük hizmet onların babalarına saygı duyması ve bunu göstermesidir. Görüldüğü gibi nereden bakılırsa bakılsın bir işin selameti için önce o işin iyi bilinmesi, tahlil edilmesi, daha sonra da o işi yapabilmek için bir miktar da kabiliyet, iyi niyet, beceri gerekecektir.
- Annenin görevleri de yine çok klasik anlamda içişleri bakanlığı gibidir. Yuvanın iç hizmetlerinden birinci derecede onun sorumlu tutulması geleneksel aile yapımız yönünden de beklenmektedir. Aile sadece yurdumuzda değil tüm dünyada da eskiye nazaran yeni değişimlerle karşı karşıya kalabilmektedir. Aile için iletişimde roller birbirine karışabilmekledir. Sosyal hayat şartlarının ağırlaşması, evde kim varsa aşağı yukarı hepsinin bir geçim derdine düşebilmesi bilimsel anlamda aile kurumunu çıkmazlara sokabilmektedir. Birey ve onu barındıran aile zaman zaman her şeyi unutup günü kurtarmak telaşı içinde kaybolup gidebilmekledir değerli dinliyeciler…
-Peki çocukların hiç mi görevi yoktur? Her yaşta yaratığın bir rolü, görevi olacağı açıktır. Ama bunun için önce iyi bir eğitim iyi bir yetiştirme safhası olacaktır. Çocukların bedensel, ruhsal ve sosyal yönden ve eğitsel açıdan iyi durumda olabilmeleri için başta ailenin çocukların psikososyal özellikleri ve başarılı uyumlarının esasları hususunda bilgili ve özverili olmaları aranmalıdır.
Tabii aile denilince yukarıda belirttiğimiz anne ve babadan oluşan çekirdek ailenin yanında bir de geniş aileden bahis etmek gerekecektir. Dede, nine ve yeğenlerin de dahil olabileceği geniş aile modeli de bulunmakladır ki yurdumuzda özellikle kırsal kesimlerde bu model halende çok yaygındır.
Ailenin psikososyal sağlığı ve mutluluğu için bilinmesi gerekli bilgiler adeta bir anayasa gibi öğrenilecektir. Kişi bunun arayışı içersinde olacaktır. Kişi ne aradığını bilirse bulduğunun kıymetini bilir, düsturu burada da hakimdir. Bundan kaçınmak mümkün değildir. Aile dinamiklerinin kavranması lazımdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder