Ankara'nın Yöresel Kıyafetleri |
ANKARA'NIN YÖRESEL KIYAFETLERİ NELERDİR?
ERKEK GİYSİLERİ
CENEL OLARAK ERKEK GİYİMİ, AYAKTA YEMENİ, DİZ KAPAĞINA KADAR ÇEKİLEN YÜN VEYA TİFTİKTEN ÇORAP, ŞALVAR, ŞAL, KADİFE YELEK VE ÜSTÜNE GİYİLEN İÇLİKTEN İBARETTİR. BAŞA İSE BİR TATKE GİYİLİR, ÇEVRESİNE PUŞU BAĞLANIR.
II.ABDÜLHAMİT DEVRİNDEN ÖNCE ANKARA'DA EFELET "ÇARLIK DİZLİK" DENİLEN BEYAZ PATİSKADAN DİZ KAPAĞININ HEMEN ALTINDA BİR TÜR KISA ŞALVAR GİYERLERDİ. BU DİZLİKLERİN "PAÇALIK" OLARAK ADLANDIRILAN KISIMLARI (ÜST BACAK BOYUNDA OLAN KISIM) SARI İPEKLE İŞLİ OLUR VE SİM KARIŞIK, YÜNDEN UZUN, BEYAZ "SİVRİHİSAR DİZ ÇORAPLARI" İLE GİYİLİRDİ. SONRALARI SİVRİHİSAR'DA İŞLENİP ÖRÜLEN BU DİZLİK VE ÇORAPLAR TERKEDİLEREK II. ABDÜLHAMİT DEVRİNİN İLK YARISINA KADAR BUNLARIN İŞLEMESİZ, DÜZ PATİSKADAN OLANLARI İLE DÜZ BEYAZ YÜNDEN DİZ ÇORAPLARI GİYİLMİŞTİR. BEYAZ DİZLİKLER İLE SIRTA "ÇARLIK İŞLİK" DENİLEN BEYAZ PATİSKADAN PARMAK YAKALI, ÖNDEN İRİ SEDEF DÜĞMELİ, UZUN BİLEZİKLİ KOLLU BİR İŞLİK VE ONUN ÜZERİNE KIRMIZI BEYAZ YOLLU "OSMANİYE İŞLİK" GİYİLİR, BELE GENİŞÇE ŞAL, KUŞAK İLE SİLAHLIK TAKILIRDI. BU TAKIMLAR İLE AYAĞA KESİNLİKLE “KIRMIZI” DİZ BAĞLI, UZUN, BEYAZ AJURUL DİZ ÇORABI VE KIRMIZI CİMCİME VEYA YEMENİ, SIRTA DA OSMANİYE İŞLİK ÜZERİNE SIRMALI, CAMDAN VEYA SIRMALI CEPKEN, BUNLAR YOKSA SIRMALI YELEK GİYİLİRDİ. SADECE SEĞMEN GÜNLERİNE ÖZGÜ OLAN BU DİZLİKLERE SIRMALI TAKIMLAR GİYİLMESİ KOŞULDU. İSTEYENLER BU ELBİSELER ÜZERİNE BOYUNDAN ATMA GÜMÜŞ KÖSTEKLİ SAAT, GÜMÜŞ HAMAİL, KOLA "PAZVANT" TAKARLARDI.
OSMANİYE İŞLİKLERİ: OSMANİYE TOPU DENİLEN, KIRMIZI BEYAZ YOLLU KALIN İPEKLİ KUMAŞTAN YAPILAN BU İŞLİKLER HAYDARİ YAKALI VE ÖNÜ AÇIKTIR. HER İKİ YÖNÜNDE BİRER PEŞ BULUNUR. BEL HİZASINDAN, YANDAN KÜÇÜK BİR BAĞLA BAĞLANARAK İKİ ÖN BİRBİRİ ÜZERİNE KAVUŞUR. KOLLARI UZUN BİLEK HİZASINDAN YIRTMAÇLI İSTENİLDİĞİ ZAMAN KAPANABİLMEK ÜZERE DÜĞMELİDİR. YAKA KENARI, KOL YERLERİ İKİ SANTİMETRE GENİŞLİĞİNDE SARI VEYA SİYAH İPEK KAYTANLA ÇEVRELENMİŞ OLUP İÇİ BEYAZ ASTARLIDIR.
CAMADANLAR: SEYMEN ALAYI GİBİ ÖNEMLİ GÜNLERDE DİZLİK VEYA ZIVGALARLA BERABER OSMANİYE İŞLİKLERİ ÜZERİNE GİYİLEN CAMADANLAR BOYU BELDEN YUKARI, GÖĞÜS HİZASINDA KALACAK ŞEKİLDE KISA VE ÖNÜDE BİR BİRİ ÜZERİNE KAVUŞMAYACAK DERECEDE DARDIR. UZUN OLAN KOLLARI BİLEK HİZASINDA HAFİFCE YIRTMAÇLI, BİR PARMAK YAKALI, ÜSTÜ BAŞTAN BAŞA SİM İŞLEMELİ VE İÇİ ASTARLIDIR.
CEPKENLER: ÇUHADAN, BAŞTAN BAŞA SİM İŞLEMELİ VE SARKIK KOLLU OLURLAR. CAMADANLAR GİBİ BUNLARDA ANCAK ÖNEMLİ GÜNLERDE DİZLİK VEYA ZİVGELERLE BERABER GİYİLİR.
SARMALI YELEKLER: CAMDAN VEYA CEPKEN GİBİ SIRMALI TAKIMLARI BULUNMAYANLAR OSMANİYE İŞLİK ÜZERİNE "SIRMALI YELEK" GİYERLER. BU YELEKLERİN BOYU GÖĞÜS HİZASINDA KALACAK BİÇİMDE KISA VE ÖNÜNDE BİRBİRİ ÜZERİNE KAVUŞMAYACAK DERECEDE DAR VÜCUDA SIKICA OTURMUŞ DURUMDADIR. SIRMALI YELEK, CAMADAN VE CEPKENLER ANKARA'DA YAPILMAZ DIŞARDAN GELİRDİ.
DİZ ÇORAPLARI: ÇORABI BEYAZ DİZLİKLERİ İLE KESİNLİKLE BEYAZ YÜN VEYA TİFTİKTEN AJURLU "DİZ ÇORAPLARI" GİYİLİR. ÖNCE ÇORAP KONCUNA MERBUT BULUNAN İNCE BAĞ İLE SIKICA DİZE BAĞLANIR, SONRA ÜZERİNE SÜSÜ OLARAK "KIRMIZI DİZ BAĞI" TAKILIR.
DİZ BAĞLARI: ÇORAP TUTMAK İÇİN ÇORABA BAĞLANAN BU BAĞLAR KIRMIZI RENKTE BİR BİR BUÇUK PARMAK GENİŞLİĞİNDE YARIM METRE BOYDA TOR (DOKUMA) DAN VE UÇLARI PÜSKÜLLÜ OLUR. PÜSKÜLÜN DİZ BAĞINA MERBUT KISMINDA MÜNVER AĞACINDAN BİR SANTİMETRE UZUNLUĞUNDA İBRİŞİM VE GEVERSE İLE İŞLİ SİGARA ZIVANASI GİBİ BİR SÜS BULUNUR VE PÜSKÜL BUNUN UCUNDAN SARKAR. DİZ BAĞLARI SADECE BEYAZ DİZLİKLERE ÖZGÜDÜR. DAHA SONRALARI GİYİLEN NE YARIM DİZLİK NE DE ZIVGALAR İLE BUNLAR KULLANILMAMIŞTIR.
HAMA'İLLER: İÇİNDE MUSK GİBİ AYETLER VEYA ENAM GİBİ KÜÇÜK DİN KİTABI BULUNAN GÜMÜŞTEN, DÖRT KÖŞE KUTUCUKLARDIR.
SEYMEN ALAYI GİBİ ÖNEMLİ GÜNLERDE EFELER TARAFINDAN BOYUNLARINA TAKILIR. YAŞLICA KİMSELERLE, NAZARA FAZLA İNANANLAR BUNUN ÇUHADAN KAPLI OLANINI ELBİSELERİ ALTINDAN GİZLİCE TAKARLAR.
BAZUBENT VEYA PAZVANTLAR: FARSÇA KOL .MANASINDA OLAN "BAZU" İLE BAĞLAMA MANASINA GELEN "BENT" DEN MEYDANA GELEN BU DEĞİMİN ANLAMI "KOL BAĞI" DEMEKTİR VE HALK ARASINDA BUNA KISACA "PAZVANT" DENİR. ÜZERİ KABARTMA VEYA TELKARİ SÜSLÜ DÖRT KÖŞE KUTUCUKLARDAN İBARET OLAN BU BAZUBENTLER İÇİNE MUSKA KONARAK PAZUYA KUVVET VERMEK ÜZERE SEYMEN ALAYLARINDA EFELER TARAFINDAN KOLLARINA TAKILIR.
II. ABDÜLHAMİT DEVRİNİN ORTALARINA KADAR GİYİLEN BU BEYAZ DİZLİKLER SONRALARI DAVULCU DİZLİKLERİ İLE KARŞILAŞTIRILDIĞINDA TERKEDİLMİŞ, YERİNE YARIM DİZLİK DENİLEN VE BUNLARIN RENKLİ ÇUHADAN OLANLARI GİYİLMEYE BAŞLANMIŞTIR.
YARIM DİZLİKLER: AYNI BEYAZ DİZLİKLER BİÇİMİNDE OLMAKLA BERABER LACİVERT KURŞUNİ VEYA SİYAH RENKTE KALIN ÇUHADAN YAPILDIKLARINDAN ONLAR KADAR FAZLA BOL VE DÖKÜNTÜLÜ DEĞİLDİRLER. PAÇALARINDA BEYAZ DİZLİKLERDEN FARKLI OLARAK SİYAH İPEK HARÇTAN UFAK BİR MOTİF İLE DİKİŞ YERLERİNDE KAYTAN SÜSLERİ BULUNUR.
YARIM DİZLİKLERDEN SONRA EFELER TARAFINDAN CUMHURİYET DEVRİNE KADAR "ZIVGA" DENİLEN UZUN VE DAR PAÇALI ARKASI FAZLACA KABARIK BİR TÜR ŞALVAR GİYİLMİŞTİR.
KADIN GİYSİLERİ
GENELLİKLE TÜRK KADIN GİYİMİ ENTARİLER, ŞALVAR VE BLUZLAR OLARAK ELE ALINABİLİR. KADIN GİYİMİNİN EN ESKİ ÖRNEKLERİNİ OLUŞTURAN ŞALVARLA GİYİLEN ÜÇ-ETEK YA DA İKİ ETEK ENTARİLER ANKARA YÖRESİNDE KARŞILAŞTIĞIMIZ EN YOĞUN YÖRE GİYSİLERİNDENDİR. GENELLİKLE BU ENTARİLERİN ALTINDA ŞALVAR, ÜSTÜNDE SALTA VEYA FERMANE BULUNUR.
KADIN GİYSİLERİNİN EN GÜZEL BİÇİMDE DÜĞÜNLERDE SERGİLENDİĞİ VARSAYIMDAN YOLA ÇIKARSAK DÜĞÜN GİYSİLERİ ÜZERİNDE DURMAMIZIN DAHA DOĞRU OLACAĞI İNANCINDAYIZ.
ANKARA YÖRESİNDE DÜĞÜN VE GELİN GİYSİLERİ BİRBİRİYLE KÜÇÜK AYRINTILAR DIŞINDA BENZERLİKLER GÖSTERİR. YÖRE AĞZIYLA "AĞIR ELBİSE" OLARAK ADLANDIRILAN BU GİYSİLER SADECE DÜĞÜN VE DÜĞÜNLERLE İLGİLİ TÖRENLERDE (NİŞANLARDA, KINA GECELERİNDE) GİYİLİR.
ÜÇ ETEK ENTARİLER: BUNLAR, ANKARA'DA DÜĞÜNLERDE GİYİLEN AĞIR ELBİSELERİN EN ESKİ ÖRNEKLERİNİ OLUŞTURURLAR. ÜÇ ETEKLER BİLİNDİĞİ GİBİ ETEKLERİNİN YANLARI YIRTMAÇLI ÖNÜ AÇIK, BELDEN BİR KAÇ ADET DÜĞMELİ VEYA BİR KARIŞ YERİ KAPALI ETEKLERİ YERE DEĞECEK DERECEDE UZUN ETEKLİ ENTARİLERDİR. BUNLARIN ALTINA YİNE KENDİ KUMAŞINDAN İŞLEMELİ HOLTALAR GİYİLİR. KADİFE VEYA ATLASTAN YAPILAN ÜÇ ETEKLERİN EN TANINMIŞI TEPE-BAŞLI DENİLEN ÜÇ ETEKTİR.
İKİ ETEK ENTARİLER: ÜÇ ETEKLERDEN SONRA GİYİLMEYE BAŞLANILAN BU ELBİSELERİN 19. YÜZYIL BAŞLARINDAN II.ABDÜLHAMİT DEVRİNE KADAR GİYİLDİĞİ ANLAŞILMAKTADIR.
BU ELBİSELER GENELLİKLE KADİFE VEYA TELLİ HARE DENİLEN KALIN İPEKLERDEN YAPILIR. İKİ METRE, UZUN, BAŞTAN GEÇME BOY ENTARİLER OLUP OMUZLARI DİKİŞSİZ, KORSAJ KISMI VÜCUDA GÖRE, BELİNİN İKİ YANI HAFİF PASTALI (ÇANTALI), ETEKLERİ İKİ YANDAN DİZ BO- YUNCA YIRTMAÇLIDIR. BU YIRTMAÇLAR NEDENİYLE ÖNDE AYRI, ARKADA AYRI BİR ETEK OLUŞTURMAKTADIR. BU ETEKLERİN BELİRGİN BİR ÖZELLİĞİ DE ÖN VE ARKA ETEKLERİN BELE KADAR YATAY TARZDA SIRMA İŞLİ (HARBALI) YAKASI DÜZ VE YUVARLAK OLUP KISMEN BELE KADAR AÇIK OLAN ÖNÜ, YAKADAN TEK DÜĞME İLE KAPANMAKTADIR. BEDEN KISMI OMUZLARDAN İTİBAREN SİVRİCE VE GENİŞ ÜÇGEN ŞEKLİNDE VEYA SADECE YAKA BÖLGESİ GENİŞÇE MADALYONVARİ HARBALIDIR. KOLLARI HAFİFÇE BOL VE UZUN OLUP KOL YENLERİ YİNE SİVRİ TARZDA AYNI MOTİFLERE İŞLİ VE YUKARI KISIMLARI İSE SARPME DAL VE ÇİÇEK MOTİFİDİR. YIRTMAÇ KENARLARI VE ETEKLER İNCE SIRMA BORDÜRLÜDÜR.
BU ENTARİLERİN ÜZERİNE ELMAS İNCİ KAŞLI TELKARİ GÜMÜŞ KEMERLER TAKILIR. TELKARİ KEMERLER GENELLİKLE YOZGAT İŞİDİR ANKARA'NIN KEMERLERİ HASIR ÖRGÜSÜ BİÇİMİNDE ALTIN SUYUNA BATMIŞ GÜMÜŞ KEMERLİDİR.
İKİ ETEK ALTINDA AYNI RENK VE KUMAŞTAN YANI TARZDA İŞLEMELİ BİR HOLTA GİYİLİR VE ÖNDEKİ ETEK GÜMÜŞ KEMERİN BİR YANINA, ARKADAKİ ETEKDE DİĞER YANINA SOKULMAK SURETİYLE BU İŞLEMELİ HOLTA GÖSTERİLMİŞ OLUR.
HOLTA VE ENTARİDEN OLUŞAN BU TAKIM ÜZERİNE YİNE AYNI TAKIMIN BİR PARÇASI OLAN AYNI RENK VE AYNI TARZDA İŞLEMELİ KISA BİR SALTA YAHUT DA DİZE KADAR UZAYAN, ETEK KISIMLARI HAFİFÇE KLOŞ UZUN, SARI SİM İŞLİ SIRMALI KAP (UZUN SALTA) GİYİLİR.
HOLTALAR: BİR TÜR ŞALVAR OLUP ÜSTE GİYİLEN ELBİSE İLE TAKIM OLUŞTURACAK ŞEKİLDE ELBİSENİN AYNI RENK VE KUMAŞINDAN YAPILIR. UÇKURLUĞU İLE PAÇALARININ BİR KARIŞLIK YERİ BEYAZ BEZDENDİR. PAÇALARI BÜZMELİ BELİ UÇKURLUDUR. DİZDEN BAĞLAMAK BİÇİMİYLE TOPUKLARA KADAR BOL BİR DÖKÜMLÜLÜK OLUŞUR. YANLARI İŞLİ OLDUĞUNDAN İKİ ETEK BELE KALDIRILINCA YANLARDAN BU SIRMALAR GÖRÜLÜR.
YANLARI ÇANTALI ENTARİLER: BUNLAR GENELLİKLE KADİFEDEN BAŞTAN GEÇME, UZUN BOY ENTARİLERDİR. BEDEN KISMI VÜCUDA GÖREDİR. BELİNİN HER İKİ YANINDAN BİRKAÇ PASTA KIRILARAK ETEĞE OLDUKÇA BOLLUK SAĞLAR. BU YAN PASTALARDAN DOLAYI (ÇANTALI ENTARİ) DENİLMİŞTİR. YAKASI YUVARLAK DÜZ VE ÖNÜ BELE KADAR AÇIKTIR. YAKANIN AÇIĞINDAN İÇE GİYİLEN HELAİ GÖMLEK GÖRÜNÜR. BUNLARIN DA ETEKLERİ TIPKI İKİ ETEKLER GİBİ GENELLİKLE BELE KADAR YATAY TARZDA HARBALI, BEDEN KISMI İSE OMUZLARDAN İTİBAREN BÜTÜN GÖĞSÜ KAPLAYACAK TARZDA ÜÇGEN ŞEKİLDE İŞLİ VEYA SIRMALIDIR. KOLLAR HAFİFÇE BOL VE UZUN OLUP YENLERİ DE AYNI TARZDA SİVRİ ŞEKİLDE HARBALI, ETEK İNCE BORDÜRLÜDÜR. BAZILARININ ARKA ETEĞİ HAFİF KUYRUKLUDUR. BU BOL ETEKLİ BÜZGÜLÜ TİP ELBİSELERİN İÇ KISMINA DA GENELLİKLE PEK DİKKAT EDİLMİŞ ELBİSENİN İÇERİSİNE AYRICA ELBİSENİN GENİŞLİĞİNDE VE ELBİSEYE MERBUT, İNCE BEYAZ BEZDEN BİR ETEKLİK DİKİLMİŞTİR. BAZILARININ ETEK VE KOL KENARLARI İKİ PARMAK GENİŞLİĞİNDE DANTELLE ÇEVRİLİDİR. BU ENTARİ İLE DE BAŞA YİNE KREP VEYA YEMENİ ÖRTÜLÜR, BELE GÜMÜŞ KEMER BAĞLANIR.
KUTU-İÇİ ENTARİLER: BU ELBİSELERİN AŞAĞI YUKARI YÜZYILA YAKIN BİR GEÇMİŞİ VARDIR. GENELLİKLE KADİFE, NADİREN DE ATLASTAN YAPILIR. BAŞTAN BAŞA BİNDAL TARZINDA SIRMA İŞLİ, DÜZ, BOY, ENTARİSİ ŞEKLİNDE OLAN BU ELBİSELER HAZIR OLARAK SATILDIKLARI İÇİN ANKARA'LILAR TARAFRNDAN (KUTU-İÇİ ENTARİ) OLARAK ADLANDIRILIR.
TOPUKLARA KADAR TAMAMIYLE DÜZ OLARAK İNEN BU ENTARİLER DE ETEĞE BOLLUK VERMEK AMACIYLA KOLTUK ALTINDAN İTİBAREN YANLARA BİRER VEYA İKİŞER PEŞ KONULMUŞTUR. YUVARLAK OLANLAR ÖNDEN BELE KADAR, DÖRT KÖŞE OLANLAR İSE YANDAN GÖĞSE KADAR AÇIK VE KOPÇALIDIR. KOLLARI HAFİFÇE BOL VE UZUNDUR. KOL YENLERİ BAZILARINDA DİLİMLİ BAZILARINDA İSE YAKA KOL VE ETEK KENARLARI İKİ PARMAK GENİŞLİĞİNDE BEYAZ DANTELLİDİR: BUNLARLA DA BAŞA YEMENİ VEYA KREP ÖRTÜLÜP BELE GÜMÜŞ KEMER BAĞLANIR.
AYAKKABILAR: L9.YÜZYILDAN II. ABDÜLHAMİT DEVRİNE KADAR AYAĞA "SARI. PABUÇ" DENİLEN LASTİK MESTLERDEN BİRAZ DAHA BOYLU SARI ÇİZME VE SARI ÇİZMENİN DIŞINA DA ARALIKLI TERLİK BİÇİMİNDE PABUÇ GİYİLİRDİ. SONRALARI BU SARI PABUÇLAR İHTİYARLARA ÖZGÜ KALARAK ÜZERİ KOPÇALI MEST-PABUÇLAR GİYİLMEYE BAŞLANMIŞTIR. MESTLERDEN SONRA DA "KALLOŞ POTİN" GİYİLMİŞTİR. KALLOŞ POTİNLER UZUNCA KONÇLU, ÖNDEN BOYLU BOYUNCA KAYTAN BAĞLI VE BİRBUÇUK PARMAK YÜKSEKLİĞİNDE TOPUKLUDUR. BUNUN DIŞINA ARKALIK TERLİK BİÇİMİNDE TOPUĞU YUVALI AYRICA BİR PABUÇ GİYİLİR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder