11 Ekim 2010 Pazartesi

1982 ANAYASASINA GÖRE TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER


1982 ANAYASASINA GÖRE TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER


GİRİŞ

Çağdaş, demokratik bir hukuk düzenine sahip olan devletler, anayasalarında,  vatandaşlarının belli bir yaşam kalitesine ve güvencesine sahip olabilmeleri için, değerler sisteminde en üst sırada yer alan, dokunulamayan,  devredilemeyen,  vazgeçilemeyen,  evrensel bir nitelik taşıyan temel haklara bir başka deyişle insan haklarına yer vermektedirler. Ülkemiz için de geçerli olan bu durumu, yürürlükte olan 1982 Anayasamızın 12 inci maddesi düzenlemiştir. Dolayısıyla bu maddeye baktığımızda herkesin, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve  hürriyetlere sahip olduğu ve bu temel hak ve hürriyetlerin aynı zamanda  kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da içerdiğini  görebilmekteyiz.

Ancak bu temel hak ve hürriyetlerin kullanılması sürecinde  hem vatandaşlara hem de  kamu düzenini sağlamakla  yetkili  ve  görevli olanlara  sınırlamalar getirilmiştir. İşte bu yazıda  temel hak ve hürriyetlerin, anayasa içerisinde sınırlandırılmasının nasıl  bir sistem dahilinde yapıldığına değinilecektir.

Temel Hak Ve Özgürlüklerin Sınırlandırılması 

1982 Anayasası temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasını olağan ve olağanüstü dönemlerde olmak üzere iki ayrı sisteme bağlamıştır.

Olağan dönemlerde temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması sistemi anayasanın 13’ncü, Olağanüstü dönemlerde temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması sistemini ise anayasanın 15’nci maddesi düzenlemiştir. 

1-  Olağan Dönemlerde Temel Hak Ve Özgürlüklerin Sınırlandırılması  Sistemi (Md 13)

Anayasamız olağan dönemlerde temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması sistemini 13’üncü maddesinde düzenlemiştir. Maddenin metni şöyledir:

Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzenin ve laik cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.
           
Görüldüğü gibi 13’üncü madde, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasını altı şarta bağlamıştır.

a-  Sınırlama, Temel Hak Ve Özgürlüklerin Özlerine Dokunulmasızın Yapılmalıdır.

Bir hak ve özgürlüğün özü, onun vazgeçilmez unsuru, dokunulduğu taktirde söz konusu hürriyeti anlamsız kılacak olan asli çekirdeğidir.
           
Örneğin; 1982 anayasasının 22’nci maddesine göre herkes haberleşme hürriyetine sahiptir. Ancak gerekli şartlar gerçekleşmeden telefonlar dinlenirse, bu hürriyetin özüne dokunulmuş olur. Dolayısıyla haberleşmenin gizliliği esası sınırlanmamakta, tamamıyla ortadan kalkmaktadır.
b- Sınırlama Anayasanın İlgili Maddelerinde Belirtilen Sebeplere Dayanmalıdır.

1982 Anayasası eski şekliyle temel hak ve özgürlüklerin düzenlenmesinde iki tür sınırlama getirmişti. Bunlardan biri “genel sınırlama” diğeri “özel sınırlama” nedenleri idi.
         
Ancak 1982 anayasasının 13. maddesi (temel hak ve özgürlüklerin sınırlanması) 2001 yıllında yapılan bir düzenleme ile değiştirilmiştir.

Yapılan değişiklikle  “Temel hak ve hürriyetler …….. yalnızca anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak  …….  sınırlanabilir.” hükmü getirilmiştir.

Yani  temel hak ve hürriyetleri düzenleyen her maddenin içerisinde aynı zamanda o hak ve hürriyeti sınırlandıracak sebeplerde sayılmıştır. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder