Anne Babanın Çocuklarına Karşı Görevleri |
Anne babanın çocuklarına karşı yükümlülükleri oldukça fazladır. Bunların tümünü saymak konunun uzamasına sebep olacağı için kısaca şu başlıklar altında sıralayabiliriz
1- Çocuğu Kabullenmek: Birçok anne baba çocuğun cinsiyetine aşırı önem verirler. Mesela bazıları çocuklarının erkek, bazıları da kız olmasını ister.
Çocuğun anne baba üzerindeki haklarından biri de, cinsiyetine önem verilmemesidir. İmam Seccad’ın (a.s) çocuğu olduğu zaman, diğer özelliklerini sormadan önce, sağlıklı olup olmadığını sorar ve şöyle buyururdu: “Allah’a şükürler olsun ki benden sakat bir nesil yaratmadı.” Peygamber (s.a.a), cinsiyet karşısındaki hassasiyetin giderilmesi adına kızına şöyle buyuruyordu: “Kız çocuğu hoş kokulu bir gül gibidir; koklarım onu ve rızkına Allah kefildir.” Ya da kızının elini öper ve “Kız, Allah’ın hediyesidir.” Buyururdu.
2- Çocuğa isim vermek: Çocuğa dünyaya gelmeden önce isim vermek daha iyidir. Hamilelikten itibaren iki isim seçmeli, kız ise biri, erkek ise diğeri verilmeli. İyi isim seçmek çocuk için çok önemlidir. Bilhassa gelecekte önemli bir şahsiyet olması durumunda. Öyle bir isim seçmek lazım ki, o isimle gurur duymalı ve kudretli, temiz insanlar zümresinde görmeli kendisini. Ayrıca çocuğa, Peygamber sülalesinin isimlerinin verilmesi tavsiye edilmiştir.
3- Dinî merasimler tertip etmek: Doğumdan sonra çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına ikame okumak gerekir. Ve bunun, çocuğun göbeği kesilmeden önce yapılması müstehaptır. Rivayetlerde de bunun çocuğu şeytanın vesvesesinden koruyacağı belirtilmiştir. Özet olarak denebilir ki, bu iş çocuğun dindar olmasında etkilidir. Bu konuda diğer tavsiye edilenler, , mevlidiye guslü vermek, sünnet etmek, akika (kurban) kesmek ve saçının ağırlığı kadar gümüş ya da altın sadaka vermek.
4- Çocuğa Saygı: Daha önce de belirttiğimiz gibi çocuk Allah’ın emaneti ve hediyesidir. Oyuncak bebek değildir tahkir edilsin. O da büyük olan Allah’a ait olduğuna göre, büyüktür ve saygı duyulması gerekir. Ağlamasına, feryadına lakayt davranmamalı ve ona karşı saygılı olmalıyız. Konuştuğu zaman dinlemeli, işine fazla karışmamalıyız. Oyuncaklarına olan hükümranlığını bozmamalıyız. Çocuk, büyük bir şahsiyet olduğunu ve başkaları nezdinde saygısı olduğunu, kendisinin kabullenildiğini hissetmeli. Sevgi, çocuğun hayatının devamını sağlayan gerekli bir güçtür.
5- Çocuğu Sevmek: Çocuk, sadece güzelliği ve buna benzer özellikleri için değil, anne babaya ait oldukları için sevilmelidirler. Şunu da unutmamalıyız ki, sevgi aşırılığa kaçmamalı zira bu da başka sorunların doğmasına sebep olabilir.
6- Çocuğun Beslenmesi: Hiçbir gıda, anne sütünden daha iyi değildir. Bu esasa göre eğer anne çocuğunu emzirme karşılığında kocasından zahmet hakkı talep ederse, verilmesi tavsiye edilmiştir. Anne çocuğu emzirirken sadece onun hücrelerini beslemez; sevgi ve şefkatini de verir ona. Anne emzirme görevini yerine getiremediği zaman sütanne bulmak gerekir. Sütannenin deli, gözünden hasta, Yahudi, Hıristiyan, Mecusî, zina zade, ahlaksız ve nasıbî olmaması tavsiye edilmiştir. Allah’a ve İslam’a inanan iyi biri olmalı. 1 yaşından itibaren kendi yediğimizden onlara da yedirmeliyiz. 15 aylıktan itibaren yemek yemede serbest bırakmalıyız. Yemeği iyi ve temiz olmalı. Bu, çocuğun amel ve davranışını direkt belirleyici olacaktır. Kur’an’da şöyle buyrulmuştur: “Güzel yiyeceklerden yiyin ve Salih amellerde bulunun.”
7- Çocuğu Giydirmek: Gelişimini kısıtlamaması için giydiği elbise rahat olmalıdır. Yatak giysisi beyaz, diğer elbiseleri renkli olması daha iyidir. Erkek çocuğuna ipek elbise giydirmemeli ve tenini rahatlığa alıştırmamalı. Buna mukabil bedenini rahatsız edecek kadar da kaba bir elbise olmamalı.
8- Çocuğun Sağlığı: Bedenî açıdan çocuğu pis ortamlardan uzak tutmak, yemeklerine dikkat etmek, ruhî açıdan da üzüntüden, korkudan vb. olumsuz ortamlardan uzak tutmak gerekir. Ayrıca çocuğun fikrini de kötü örneklerden uzak tutmalıyız çünkü çocuğun beyni değerli bir mahzendir ve onda değerli şeyler bulunmalıdır.
9- Sevgiyle Yetiştirmek: Çocuk sevgiyi, şefkati, elemi, kederi, hüznü, sevinci evinde öğrenmelidir. Sevgiyi esirgeme, çocuk için vahim sonuçlar doğuracaktır; zira sevgisiz bir toplum kırıcı olur. Onun için çocuk sevilmeli; öpülmeli; nazına katlanılmalı; ona bakmaktan yorgunluk hissetmemeli; bahanelerinden ötürü rahatsız olmamalı ve katı davranmaktan kaçınılmalıdır.
10- Toplumsal Eğitim: Yani anne baba çocuklarına muaşeret adabını, toplumda yaşama şeklini, toplumda yaşamaya katlanacak şekilde öğretmelidir. Bu sayede toplumla uyumlu olur; bencil olmaz; insanlığa saygı gösterir; toplumla ilişkisi karşılıklı meşru anlayışa dayanır ve topluma hizmet yolunda adım atar ve toplumsal adalete riayet eder.
Bir ferdi toplumsal hayata dâhil etmek için hazırlama süreci 21 yaşına kadar sürecektir ve onu ailevi işlere müdahil ederek ve toplumla kaynaştırarak bu mümkün olacaktır.
11- Dinî Eğitim: Genel manada bu doğduğu ilk günlerden itibaren başlar. Sonraki senelerde dinî kaynaklarımıza göre her sene için ve hatta birkaç ayda bir belli bir program tayin edilmiştir. Mesela 3 yaşındayken secde etmeği öğrenmeli; 5 yaşında şehadeteyni öğrenmeli ve 7 yaşında namazı ve … Bu da, anne babanın ameliyle ve çocuğu dinî merasimlere katmasıyla mümkün olur.
12- Ahlâkî Eğitim: Ahlak, insanî ilişkilere hâkim esaslar bütünüdür. Bu ilişkiler çocuğa ilk yıllardan itibaren öğretilmelidir. Ahlâkî eğitim sayesinde fıtrî sıfat ve yetenekler, güven, şecaat ve buna benzer erdemler ortaya çıkar ve çocuk hayatını devam ettirmek için bir takım kurallar belirler kendine.
13- Ekonomik Açıdan Yetiştirme: Anne babanın çocuğuna, ileride hayatını devam ettirebilmesi ve başkalarına yük olmaması için bir meslek kazandırmak doğrultusunda yetiştirmesi zorunludur. Bir meslek elde etmede uygun bir ruhiye kazanmak için anne babanın kendi işlerinin zahmet ve zorluğunu dile getirmemesi gerekir.
Diğer eğitim meselelerinden biri de paranın değeridir. Bunu insanın haysiyetinin korunmasının ve hayatını devam ettirmesinin vesilesi sayabiliriz.
14- Çocuğun Barınağı: Çocuğun yalnız kalabileceği ve kendi âlemine dalacağı bir yeri olmalıdır. Ona ayrı bir oda tahsis etme imkânı olmasa bile en azından odanın bir köşesini ona ayırmalı ve oyuncaklarını dizip kendi dünyasıyla baş başa kalması sağlanmalıdır. İleriki yaşlarda ise yatacağı yer anne babasından, kardeşlerinden ayrı olmalıdır.
15- Zaruri Meseleleri Öğretmek: Farzlar, haramlar, hak hukuk gibi çocuğun hayatı için zaruri olan birçok mesele, yaşına uygun bir biçimde öğretilmelidir. Hatta evliliği de içine alacak ailevi meseleleri de kapsamalı. Birçok anne baba çocuklarının sorularına cevap vermekten kaçınırlar ve yüzleri açılır derler.
16- Çocukla Çocuk Olmak ve Onunla Oynamak: Çocuğun oynamaya ihtiyacı var ve bu onun gelişimine zemine hazırlar. Çocuk evde kendisi gibi olan kendisi gibi düşünen ve davranan birine ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaç, ailenin tek olan çocuğunda daha çok görülür. Bu yüzden Peygamber (s.a.a) anne babalara bazen çocuklarıyla çocuk olmalarını tavsiye etmiştir. Kendisi de bu metodu Hz. Hasan ve Hüseyin’le (a.s) tatbik etmiş ve yere eğilerek ikisini sırtına almış bu şekilde onlarla oynamıştır.
17- Yaşamayı Öğretmek: Yaşamak her zaman sıcak yemek ve yumuşak yatak değildir. Bazen öyle mahrumiyetler olur ki, çocuk bunlarla alışmalıdır. Hayatında karşılaşacağı zorluklar ona hayatı öğretecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder