4 Eylül 2012 Salı

Anadolu Medeniyetleri


ANADOLU MEDENİYETLERİ 

Anadolu medeniyetleri: 
1) Hititler 
2) Frigler 
3) Urartular 
4) Lydialılar 
5) İyonyalılar 

1)HİTİTLER Anadolu, Asur Ticaret Kolonileri çağında merkezi otoriteden yoksun, küçük, yerel krallıklardan oluşan bir siyasal dokuya sahipti. Anadoluda bu çağda barınan üç önemli halk topluluğundan Hattiler Kızılırmak yöresinde, Hurriler Doğu ve Güneydoğu Anadoluda ve Luviler de Güney ve Güneybatı Anadoluda yaşamaktaydılar. Tarihi kayıtlar, İlk Tunç Çağı sonlarından başlayarak Anadoluya gelmeye başladıkları sanılan, kendilerine Nesalar diyen bir halk topluluğunun da Kızılırmak yayı içine yerleştiğini ortaya koymaktadır. 


Hint-Avrupa kökenli oldukları kabul edilen Nesaların Anadoluya ne zaman ve nereden geldikleri kesin olarak bilinmemektedir. Kimi araştırmacılar batıdan, Balkanları aşarak Boğazlarüstünden geldiklerini öne sürerlerken, kimileri de Anadoluya doğudan, Kafkaslar üstünden geldikleri görüşündedirler.Nesalar, Anadoluya geldiklerinde, kendilerine yurt edindikleri Kızılırmak yöresi Hatti ülkesi, bu yörede yaşayan yerli halk da Hattiler diye biliniyordu. Nesalar,Anadolunun bu yerli halkıyla sık sık çatışmaya girmişler, zaman zaman aralarında büyük can ve mal kaybına neden olan savaşlar meydana gelmişti. Bu egemenlik savaşları,yalnızca Nesalarla Hattiler arasındaki mücadeleyle sınırlı değildi. Kültepede ele geçen ve Mama Kralı Anum-Hırbceiden Kanesh Kralı Varşamaya yazılmış bir mektup, AsurKolonileri çağı Anadolusunda küçük bölgeleri egemenliği altında tutan ve sahip oldukları askeri güç nedeniyle başka kralları da kendilerine bağımlı kılan yerel kralların varlığını açıkça ortaya koymaktadır. Genişleme siyasetlerinin ters düşmesi nedeniyle bu krallar zaman zaman birbirleriyle savaşmakla birlikte, zaman zaman da anlaşarak çıkarlarını daha iyi koruyacak ittifaklar oluşturmaktaydılar. Anadolunun merkezi otoriteden yoksun siyasal dokusu, Asur Ticaret Kolonileri çağından sonra da sürdü. Bu gevşek siyasal dokuyu değiştirmek, Anadolu işbirliğini sağlamakamacıyla ilk harekete geçenler Nesa Kralı Pithana ile oğlu Kussara kralı Anitta oldu. Kussara kralı Anitta, babasının ülkesini de alarak büyük bir güç haline geldi. Anittanın Anadoluda ilk siyasal birliği oluşturacak bu girişimi, sonradan Hitit Devletinin başkenti olan Hattuşaştaki kazılarda ele geçen çivi yazılı tabletlerde yeterince aydınlanmaktadır. Anitta Metni diye anılan bu belgelerden kralın, Ullama, Harkivna, Hatti ve Zalpa ülkelerini aldığı, Nesa kentini başkent yaptığı anlaşılmaktadır. Ne var ki Eski Hitit Krallık döneminin ilk kralı kabul edilen Hattuşil Ie kadar yaklaşık 100 yıllık bir boşluk vardır. Anittanın Hititlerle ilişkisi kesin olarak saptanmış değildir. Hattuşil I döneminden kalan tabletlerde olaylar geriye dönüşlerle anlatılırken, Kussuralı kralın soyuyla bağlantı kurulmaktadır.Aynı tabletlerde kurucu kral olarak Labarnadan ve kraliçe Tavannadan söz edilmektedir.Hititlerin Anadoluda kurdukları siyasal birliğin ömrü çok uzun oldu. Yaklaşık 600 yıl süren egemenlikleri döneminde Hititler, yalnızca yerel krallıkları bünyesinde toplayan bir devlet kurmakla kalmadılar, aynı zamanda kurdukları devleti bir imparatorluğa dönüştürdüler. Zaman zaman iç karışıklıklar nedeniyle geriledikleri dönemler olmasına karşın, herseferinde siyasal birliği bozan bunalımlı dönemleri aşmayı ve devlet düzenini korumayı bildiler.Hattuşil I (İÖ. 1650-1620), Kızılırmak yayı ile sınırlı Hitit topraklarını Amik Ovası ile Halepe kadar genişletti. Başkenti Hattuşaşa taşıdı. Murşil I (İÖ. 1620-1590) Babil yolunu açtı, Kuzey Suriyeyi ülke topraklarına kattı. Murşil I döneminde başlayan iç karışıklıklar, Hurri asıllı Telepinu (İÖ. 1525-1500) dönemine değin sürdü. Telepinu, Kaşkalarla savaştı, konfederasyon biçimindeki krallığa bağlı küçük prensliklerin bazılarıyla anlaştı, yitirilen toprakları ve dağılan devleti yeniden toparlamaya çalıştı. Hitit tarihi hakkında, çok önemli bir belge olan Telepinu Fermanı’nda krallığın egemenliğini tehlikeye sokan iç karışıklıklar anlatılır. Telepinunun ölümünden sonra iç karışıklıklar yeniden başladı. Hitit tarihinin Tudhaliye (İÖ. 1460-1440) dönemine değin belgelenemeyen dönemi karanlıktır. Tudhaliye, Kaşkaların yanısıra Mitannilerle de savaşmak zorunda kaldı. Halepi geri aldı, ancak başkent Hattuşaşın Kaşkalarca yakılıp yıkılmasını önleyemedi. şuppiluliuma I (Tahta geçişi İÖ. 1390-1380),Anadolu birliğini gerçekleştirerek Hititlerin yeniden güçlenmesini sağladı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder