AIDS
AIDS, tedavi alınmadığı takdirde 'HIV' virüsünün bağışıklık sistemini zayıflatarak yol açtığı bir sendromdur. AIDS tablosuna gelen kişiler; cilt kanseri ve bunun gibi ciddi enfeksiyonlara yakalanırlar. Açılımı "Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu"dur.
HIV virüsü taşıyan kişiye HIV pozitif denir. HIV pozitif olmak ile AIDS olmak aynı şey olmadığı gibi, her HIV pozitif olan kişi AIDS tablosuna gelecektir diye bir durum yoktur. Günümüzde uygulanan ART ilaç tedavisi ile HIV pozitif olan kişiler AIDS tablosuna gelmeden yaşamlarını sürdürebilmektedirler. Yani yaygın olarak bilinenin aksine, HIV pozitif olan kişiler artık ölümü beklemiyorlar. Günümdeki tedavi olanakları ile HIV/AIDS artık kronik bir hastalıktır.
HIV virüsü kana bulaştıktan sonra uzun yıllar belirti vermeyebilir. Bulaşma gerçekleştikten 3 ay sonra yapılan testler en doğru sonucu verir.
Her türlü bilgi belge ve dökümanı bulabileceğiniz güncel bir blog. Güncel Bilgiler, Güncel Ödevler,Ödev arşivi,Ödev Kapakları... Hayatınız kolaylaştıracak her türlü pratik bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. İş Hayatınızı kolaylaştıracak her türlü Mali Pratik bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Okul hayatınızı kolaylaştıracak her türlü pratik bilgi ve ödevlere buradan ulaşabilirsiniz.
21 Ekim 2010 Perşembe
Ahşap Oymacılığı (İşçiliği) - TELKARİ SANATI
Ahşap Oymacılığı (İşçiliği)
Ahşap işçiliği Anadolu'da Selçuklu döneminde gelişip, kendine özgü bir karekteristik niteliğe bürünmüştür. Selçuklu ve Beylikler dönemi ağaç eserler genellilkle mihrap, cami kapısı, dolap kapakları gibi mimari elemanlardan oluşan usta işi eserlerdir. Osmanlı dönemine gelindiğinde sadeleşen eserler sehpa, kavukluk, yazı takımı, çekmece, sandık, kaşık, taht, kayık, rahle, Kur'an muhafazası gibi gündelik kullanım eşyalarının yanı sıra; pencere, dolap kapağı, kiriş, konsol, tavan göbeği, mihrap, minber ve sanduka gibi mimari yapıtlarda da uygulandığını görüyoruz. Ağaç işçiliğinde kullanılan malzemeler daha çok ceviz, elma, armut, sedir, abanoz ve gül ağacından oluşuyor. Kakma, boyama, kündekâriz, kabartma-oyma, kafes, kaplama, yakma gibi tekniklerle işlenen ahşap eşyalar günümüzde de özgün dekoratif eserler olarak kullanılmaktadır.
Ahmet Reşit Rey (1870, Çankırı - ?)
Ahmet Reşit Rey (1870, Çankırı - ?)
Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde üst düzey bürokratlık ve bakanlıklar yapmış bir devlet adamıdır. Türk Beşleri'nden besteci Cemal Reşit Rey'in ve tiyatro yazarı Ekrem Reşit Rey'in babasıdır.
1888'de Mülkiye Mektebi'ni bitirmiş, iki sene öğretmenlik yaptıktan sonra 1890'da Saray Mabeyn Katipliğine alınmış ve 14 yıl süreyle II. Abdülhamit'e sarayda katiplik hizmeti vermiştir. İttihat ve Teraki Cemiyeti'nin en şiddetli muhaliflerinden olarak tanınmış, özellikle İttihat ve Terakki içindeki mason mensubiyetli veya Yahudi kökenli kesimlere karşı sözünü sakınmamıştır.
Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde üst düzey bürokratlık ve bakanlıklar yapmış bir devlet adamıdır. Türk Beşleri'nden besteci Cemal Reşit Rey'in ve tiyatro yazarı Ekrem Reşit Rey'in babasıdır.
1888'de Mülkiye Mektebi'ni bitirmiş, iki sene öğretmenlik yaptıktan sonra 1890'da Saray Mabeyn Katipliğine alınmış ve 14 yıl süreyle II. Abdülhamit'e sarayda katiplik hizmeti vermiştir. İttihat ve Teraki Cemiyeti'nin en şiddetli muhaliflerinden olarak tanınmış, özellikle İttihat ve Terakki içindeki mason mensubiyetli veya Yahudi kökenli kesimlere karşı sözünü sakınmamıştır.
Ahmet Muhip Dıranas (d. 1909, Sinop; ö. 21 Haziran 1980, Ankara)
Ahmet Muhip Dıranas (d. 1909, Sinop; ö. 21 Haziran 1980, Ankara) Türk şair, yazar.
Yaşamı
1909 yılında Sinop'un Salı köyünde dünyaya geldi. Ankara Erkek Lisesi'ni bitirdi. Lisedeki edebiyat öğretmenleri Faruk Nafiz Çamlıbel ve Ahmet Hamdi Tanpınar, şiir sevgisinin gelişmesinde etkili oldular. Ankara Erkek Lisesi'ni bitirdikten sonra Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde çalıştı(1930-1935). Ankara Hukuk Fakültesi'ne iki yıl devam ettikten sonra İstanbul'a gitti, Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'ne girdi ve burayı bitirdi. Güzel Sanatlar Akademisi Kütüphane müdürlüğü yaptı. Dolmabahçe Resim ve Heykel Müzesi resim yardımcılığında bulundu.
Yaşamı
1909 yılında Sinop'un Salı köyünde dünyaya geldi. Ankara Erkek Lisesi'ni bitirdi. Lisedeki edebiyat öğretmenleri Faruk Nafiz Çamlıbel ve Ahmet Hamdi Tanpınar, şiir sevgisinin gelişmesinde etkili oldular. Ankara Erkek Lisesi'ni bitirdikten sonra Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde çalıştı(1930-1935). Ankara Hukuk Fakültesi'ne iki yıl devam ettikten sonra İstanbul'a gitti, Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'ne girdi ve burayı bitirdi. Güzel Sanatlar Akademisi Kütüphane müdürlüğü yaptı. Dolmabahçe Resim ve Heykel Müzesi resim yardımcılığında bulundu.
Ahmet Mithat Efendi, (d:1844 - ö:1912)
Ahmet Mithat Efendi, (d:1844 - ö:1912) asıl adı Ahmet olan Türk yazar. Babasının ölümü üzerine çocuk yaşta çalışmaya başlamıştır. 1854 yılında ağabeyinin görevi dolayısıyla bulunduğu Vidin'e gitmiş ve orada başladığı öğrenimine Tophane Sübyan Mektebinde devam etmiştir. 1863 yılında Niş Rüştiyesini bitirerek Rusçuk'a bir devler dairesine memur olarak atanmıştır. Çalıştığı dönemde Fransızcayı öğrenmiş ve bu nedenle Tuna Vâlisi Mithat Paşa'nın takdirini kazanmıştır. Bunun üzerine adı Ahmet Mithat olarak anılmaya başlanır.
Yazarın Tuna gazetesinde yazıları yayınlanımştır.
Yazarın Tuna gazetesinde yazıları yayınlanımştır.
18 Ekim 2010 Pazartesi
Prof. Dr. Afet İnan
Prof. Dr. Afet İnan | |||
|
16 Ekim 2010 Cumartesi
AHMET HAŞİM
AHMET HAŞİM
Ahmet Haşim (d. 1885, Bağdat - ö. 4 Haziran 1933, İstanbul), sembolizmin öncülerinden Türk şair.
Yaşamı
Bağdat'ta doğmuştur. Babası mülkiye kaymakamlarından ve Bağdad'ın eski ve bilinen ailelerinden birine mensup Hikmet Bey'dir. Babasının Arabistan vilâyetlerindeki memuriyetleri sebebiyle düzensiz bir ilkokul tahsili gördü. Dil olarak da aynı sebepten sadece Arapça öğrendi.
Ahmet Haşim (d. 1885, Bağdat - ö. 4 Haziran 1933, İstanbul), sembolizmin öncülerinden Türk şair.
Yaşamı
Bağdat'ta doğmuştur. Babası mülkiye kaymakamlarından ve Bağdad'ın eski ve bilinen ailelerinden birine mensup Hikmet Bey'dir. Babasının Arabistan vilâyetlerindeki memuriyetleri sebebiyle düzensiz bir ilkokul tahsili gördü. Dil olarak da aynı sebepten sadece Arapça öğrendi.
Ahmet Hamdi Tanpınar (1901 - 1962)
Ahmet Hamdi Tanpınar (1901 - 1962)
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ ni bitirdi (1923); liselerde, yüksek okullarda çeşitli dersler okuttu, İstanbul Üniversitesi’ nde Yeni Türk Edebiyatı profesörlüğüne atandı (1939), Milletvekilliği (1942-1946), Milli Eğitim müfettişliği gibi görevlerden sonra tekrar, ölümüne kadar süren, Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ ndeki profesörlüğüne döndü (1949). Rumelihisarı Mezarlığı’ nda Yahya Kemal’ in başucuna gömülü. İlk şiiri 1920’ de yayımlanmıştı. Altmış kadar şiirinden ancak otuz yedisi ile, tek şiir kitabını ölümüne yakın çıkardı:
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ ni bitirdi (1923); liselerde, yüksek okullarda çeşitli dersler okuttu, İstanbul Üniversitesi’ nde Yeni Türk Edebiyatı profesörlüğüne atandı (1939), Milletvekilliği (1942-1946), Milli Eğitim müfettişliği gibi görevlerden sonra tekrar, ölümüne kadar süren, Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ ndeki profesörlüğüne döndü (1949). Rumelihisarı Mezarlığı’ nda Yahya Kemal’ in başucuna gömülü. İlk şiiri 1920’ de yayımlanmıştı. Altmış kadar şiirinden ancak otuz yedisi ile, tek şiir kitabını ölümüne yakın çıkardı:
AHMET AĞAOĞLU BİYOGRAFİSİ VE ESERLERİ
AHMET AĞAOĞLU BİYOGRAFİ VE ESERLERİ
Ahmet Ağaoğlu (Azerice: Əhməd bəy Ağayev; d. 1869, Şuşa - ö. 19 Mayıs 1939, İstanbul) - Türkçülüğü ve liberal düşünceyi savunan siyaset adamı ve yazar.
Ahmet Ağaoğlu resmen Azeri ismi Ahmet Agayev altında 1869 yılında Azerbaycanın Karabağ bölgesindeki Şuşa kentinde doğdu. Ortaöğrenimini Tiflis'te (Tiflis Lisesi), yükseköğrenimini 1888'de Paris Hukuk Fakültesi, Sorbonne Tarih ve Filoloji bölümlerinde tamamladı.
Fransa'da bulunduğu yıllar onun özellikle Fransız Devrimi'nin getirdiği düşüncelere yakınlaşmasına, Batılı liberal kavram ve değerleri incelemesine olanak verdi.
Ahmet Ağaoğlu (Azerice: Əhməd bəy Ağayev; d. 1869, Şuşa - ö. 19 Mayıs 1939, İstanbul) - Türkçülüğü ve liberal düşünceyi savunan siyaset adamı ve yazar.
Ahmet Ağaoğlu resmen Azeri ismi Ahmet Agayev altında 1869 yılında Azerbaycanın Karabağ bölgesindeki Şuşa kentinde doğdu. Ortaöğrenimini Tiflis'te (Tiflis Lisesi), yükseköğrenimini 1888'de Paris Hukuk Fakültesi, Sorbonne Tarih ve Filoloji bölümlerinde tamamladı.
Fransa'da bulunduğu yıllar onun özellikle Fransız Devrimi'nin getirdiği düşüncelere yakınlaşmasına, Batılı liberal kavram ve değerleri incelemesine olanak verdi.
AHMED PAŞA
AHMED PAŞA
Ahmed Paşa (d. 1426 - ö. 1497), 15. yüzyılda Sultan II. Mehmed ve Sultan II. Beyazıd dönemlerinde kazaskerlik, vezirlik, sancak beyliği ve kadılık gibi yüksek görevleri yüklenmiş bir ulema sınıfı mensubu ve çok tanınmış bir Divan Edebiyatı şairidir.
Ahmed Paşa (d. 1426 - ö. 1497), 15. yüzyılda Sultan II. Mehmed ve Sultan II. Beyazıd dönemlerinde kazaskerlik, vezirlik, sancak beyliği ve kadılık gibi yüksek görevleri yüklenmiş bir ulema sınıfı mensubu ve çok tanınmış bir Divan Edebiyatı şairidir.
AHLAK VE AHLAKLI DAVRANIŞ ÖDEVİ
AHLAK VE AHLAKLI DAVRANIŞ ÖDEVİ
Ahlak kuralları toplumların uzun yıllar boyunca edindikleri tecrübeler sonucu ortaya çıkar. Bu kurallar dinler ve kanunlar gibi bir kişi tarafından bir amaca yönelik değil toplumun kendi has ilişkileri sonucu doğmuştur. Bu kurallar ferdin bazı kendi çıkarlarını toplum yararına bırakmasıdır. Böylece davranışları şekillenen birey daha ahenkli bir toplum için adım atmış olur. Mesela yaşamak dururken toplumun geleceği için savaşmak.
Ahlak kuralları toplumların uzun yıllar boyunca edindikleri tecrübeler sonucu ortaya çıkar. Bu kurallar dinler ve kanunlar gibi bir kişi tarafından bir amaca yönelik değil toplumun kendi has ilişkileri sonucu doğmuştur. Bu kurallar ferdin bazı kendi çıkarlarını toplum yararına bırakmasıdır. Böylece davranışları şekillenen birey daha ahenkli bir toplum için adım atmış olur. Mesela yaşamak dururken toplumun geleceği için savaşmak.
AHİLİK TEŞKİLATI
AHİLİK TEŞKİLATI
Ahilik, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu Türkleri’ne sanat, ticaret ve ekonomi alanlarında faaliyet gösteren kişiler için bir örgüttü. Kendi kural ve kurulları vardı. Günümüzün esnaf odalarına benzer bir işlevi vardı.
Ahilik, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu Türkleri’ne sanat, ticaret ve ekonomi alanlarında faaliyet gösteren kişiler için bir örgüttü. Kendi kural ve kurulları vardı. Günümüzün esnaf odalarına benzer bir işlevi vardı.
AHİLİK KÜLTÜR HAFTASI
AHİLİK KÜLTÜR HAFTASI
Cumhuriyetimizin kuruluşunun yetmişbeş, Osmanlı devletinin kuruluşunun yediyüz ve Türklerin Anadolu'yu yurt edinmelerinin bininci yıl dönümünü kutladığımız bu yıllar bize Türk tarihinin en önemli kurumu olan Ahiliği hatırlatmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti 75 yıl önce Osmanlı'dan devir aldığı yönetimi, Osmanlı da 700 yıl önce Anadolu Selcuklu devletinden almıştı. Anadolu Selçuklu devleti de Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun bir parçası olarak bu topraklarda yaklaşık bin yıl önce kurulmuştu. Görüldüğü üzere 1000 yıldır Türkler Anadolu toprakları üzerinde yaşamaktadır.
Cumhuriyetimizin kuruluşunun yetmişbeş, Osmanlı devletinin kuruluşunun yediyüz ve Türklerin Anadolu'yu yurt edinmelerinin bininci yıl dönümünü kutladığımız bu yıllar bize Türk tarihinin en önemli kurumu olan Ahiliği hatırlatmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti 75 yıl önce Osmanlı'dan devir aldığı yönetimi, Osmanlı da 700 yıl önce Anadolu Selcuklu devletinden almıştı. Anadolu Selçuklu devleti de Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun bir parçası olarak bu topraklarda yaklaşık bin yıl önce kurulmuştu. Görüldüğü üzere 1000 yıldır Türkler Anadolu toprakları üzerinde yaşamaktadır.
AĞRI DAĞI EFSANESİ - YAŞAR KEMAL
AĞRI DAĞI EFSANESİ - YAŞAR KEMAL
Ağrıdağı Efsanesi Yaşar Kemal'in destansı romanlarındandır. İlk basımı 1970'de Cem Yayınevi tarafından yapılmıştır.
Roman Ağrı Dağı'nda bulunan dağ köylerinden birinde yaşayan Ahmet ve o dönemde oranın yöneticisi olan Mahmut Han'ın kızı Gülbahar arasındaki aşkı ve bu sevdalıların kavuşmak için yaptıklarını anlatır. Romanda öne çıkan diğer önemli öğeler kaval ve olayların başlamasına sebep olan Mahmut Han'ın Güneş simgeli eğeri olan atıdır. Destanın geçtiği dönemde yaşamış halkın kültürüne ve ananelerine yer verilir. Bunların dışında roman anlattığı destanın karakterleri üzerinden insan psikolojisini irdeler. Aşağıda romanda sık geçen bir paragraf alıntısına yer verilmiştir.
Ağrıdağı Efsanesi Yaşar Kemal'in destansı romanlarındandır. İlk basımı 1970'de Cem Yayınevi tarafından yapılmıştır.
Roman Ağrı Dağı'nda bulunan dağ köylerinden birinde yaşayan Ahmet ve o dönemde oranın yöneticisi olan Mahmut Han'ın kızı Gülbahar arasındaki aşkı ve bu sevdalıların kavuşmak için yaptıklarını anlatır. Romanda öne çıkan diğer önemli öğeler kaval ve olayların başlamasına sebep olan Mahmut Han'ın Güneş simgeli eğeri olan atıdır. Destanın geçtiği dönemde yaşamış halkın kültürüne ve ananelerine yer verilir. Bunların dışında roman anlattığı destanın karakterleri üzerinden insan psikolojisini irdeler. Aşağıda romanda sık geçen bir paragraf alıntısına yer verilmiştir.
AĞRI 'DA TURİZM - AĞRI DAĞI TURİZM
AĞRI 'DA TURİZM - AĞRI DAĞI TURİZM
AĞRI'DA TURİZM POTANSİYELİ
Bir çok uygarlığın izlerini bünyesinde barındıran Ağrı, tarihi ve kültürel değerlerin yanısıra bozulmamış doğal kokusu, yüksek dağları, yayları ile ülkemiz turizmi içerisinde kendine iyi bir yer edinmiştir. Dünyanın ikinci büyük dağı Ağrı Dağı, Nuh'un Gemisi, Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin doğudaki abidesi, İshakpaşa Sarayı, Dünyanın alaska'dan sonra en büyük meteor çukuru, ile yüksek turizm potansiyeline sahip ilimizde 950 turistik belgeli olmak üzere 3000 yatak kapasitesi ile dünya turizmine ev sahipliği yapabilecek yapıya sahiptir.
AĞRI'DA TURİZM POTANSİYELİ
Bir çok uygarlığın izlerini bünyesinde barındıran Ağrı, tarihi ve kültürel değerlerin yanısıra bozulmamış doğal kokusu, yüksek dağları, yayları ile ülkemiz turizmi içerisinde kendine iyi bir yer edinmiştir. Dünyanın ikinci büyük dağı Ağrı Dağı, Nuh'un Gemisi, Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin doğudaki abidesi, İshakpaşa Sarayı, Dünyanın alaska'dan sonra en büyük meteor çukuru, ile yüksek turizm potansiyeline sahip ilimizde 950 turistik belgeli olmak üzere 3000 yatak kapasitesi ile dünya turizmine ev sahipliği yapabilecek yapıya sahiptir.
Ağrı Tarihi
Ağrı Tarihi - Ağrı Dağının Tarihi
Orta Asya'dan gelen kavimlerin Anadolu'ya girişleri sırasında Ağrı, bir geçiş oluşturmuş, dolayısıyla bir çok medeniyete sahne olmuştur. Ancak bu medeniyetler Ağrı'yı bir giriş kapısı olarak gördüklerinden burada çok köklü bir uygarlık oluşturamamışlardır.
Bölgede egemenlik kurdukları sanılan Hititler'in güçlerini yitirmeleri üzerine, M.Ö.1340-M.Ö.1200 tarihleri arasında Hurriler bölgeye yerleşmişlerdir. Hurriler krallık merkezi olan Urfa'dan uzak olan Ağrı'yı ellerinde tutamamışlardır.
Orta Asya'dan gelen kavimlerin Anadolu'ya girişleri sırasında Ağrı, bir geçiş oluşturmuş, dolayısıyla bir çok medeniyete sahne olmuştur. Ancak bu medeniyetler Ağrı'yı bir giriş kapısı olarak gördüklerinden burada çok köklü bir uygarlık oluşturamamışlardır.
Bölgede egemenlik kurdukları sanılan Hititler'in güçlerini yitirmeleri üzerine, M.Ö.1340-M.Ö.1200 tarihleri arasında Hurriler bölgeye yerleşmişlerdir. Hurriler krallık merkezi olan Urfa'dan uzak olan Ağrı'yı ellerinde tutamamışlardır.
Ağrı Dağın Eteğinde - Ağrı Dağından Uçtum
Ağrı Dağın Eteğinde
Ağrı dağın eteğinde
Uçan güvercin olsam
Türkü olsam dillerde
Diyar diyar dolansam
Başımdaki sevdayı
Karlı dağlara mı yansam
Bu bendeki aşk değil cano cano
Söyle bana nere gidem
Oy ben nidem nasıl edem
Başım alıp nere gidem
Bu bendeki aşk değil cano cano
Söyle bana nere gidem
Sen orada ben buda başım yine belalarda
Koyma beni buralarda cano cano
Söyle bana nere gidem
Başındaki sevdayı...
Ağrı dağın eteğinde
Uçan güvercin olsam
Türkü olsam dillerde
Diyar diyar dolansam
Başımdaki sevdayı
Karlı dağlara mı yansam
Bu bendeki aşk değil cano cano
Söyle bana nere gidem
Oy ben nidem nasıl edem
Başım alıp nere gidem
Bu bendeki aşk değil cano cano
Söyle bana nere gidem
Sen orada ben buda başım yine belalarda
Koyma beni buralarda cano cano
Söyle bana nere gidem
Başındaki sevdayı...
Ağrı Dağı - Ararat
Ağrı Dağı - Ararat
Ağrı Dağı,Ararat (Selçuklular döneminde; Eğri Dağ, resmi adıyla Büyük Ağrı Dağı), Türkiye'nin en yüksek dağıdır. Zirvesi 4 mevsim boyunca erimeyen kar ve takke buzulu ile kaplı volkanik bir dağ olan Ağrı Dağı, Türkiye'nin doğu ucunda, Ağrı ilinin sınırları içerisinde yer almaktadır. Dağ, İran'ın 16 km batısında ve Ermenistan'ın 32 km güneyindedir. Dağın %35'lik bir kesimi Iğdır ilinde, kalan %65'lik kesimi ise Ağrı ili sınırları içerisindedir[1].
Ağrı Dağı,Ararat (Selçuklular döneminde; Eğri Dağ, resmi adıyla Büyük Ağrı Dağı), Türkiye'nin en yüksek dağıdır. Zirvesi 4 mevsim boyunca erimeyen kar ve takke buzulu ile kaplı volkanik bir dağ olan Ağrı Dağı, Türkiye'nin doğu ucunda, Ağrı ilinin sınırları içerisinde yer almaktadır. Dağ, İran'ın 16 km batısında ve Ermenistan'ın 32 km güneyindedir. Dağın %35'lik bir kesimi Iğdır ilinde, kalan %65'lik kesimi ise Ağrı ili sınırları içerisindedir[1].
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI,Diş Çürümesi ,Diş Eti Hastalıkları,Dişlerin Gelişim Bozuklukları,Ağız ve Diş Sağlığı Nasıl Korunur,Diş Fırçalama Tekniği
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI,Diş Çürümesi ,Diş Eti Hastalıkları,Dişlerin Gelişim Bozuklukları,Ağız ve Diş Sağlığı Nasıl Korunur,Diş Fırçalama Tekniği
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
Diş ve diş eti hastalıkları ülkemizde ve dünyada en önemli sağlık sorunları arasındadır. Ancak hayatı doğrudan tehdit etmediği için gereken önem verilmemektedir.
Ağız sindirim kanalının girişidir. Ağızdaki olumsuzluklar diş sağlığının bozulmasına, sindirimin olumsuz etkilenmesine yol açar. Ağızla aldığımız yiyecekler çiğnenip, tükürükle karıştırılarak yutulmaya ve sindirime hazır hale getirilirler. Ağız aynı zamanda konuşmaya yardım eder. Tat alma organı olan dilin; çiğneme, yutma, konuşma gibi çok önemli yan görevleri de bulunmaktadır.
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
Diş ve diş eti hastalıkları ülkemizde ve dünyada en önemli sağlık sorunları arasındadır. Ancak hayatı doğrudan tehdit etmediği için gereken önem verilmemektedir.
Ağız sindirim kanalının girişidir. Ağızdaki olumsuzluklar diş sağlığının bozulmasına, sindirimin olumsuz etkilenmesine yol açar. Ağızla aldığımız yiyecekler çiğnenip, tükürükle karıştırılarak yutulmaya ve sindirime hazır hale getirilirler. Ağız aynı zamanda konuşmaya yardım eder. Tat alma organı olan dilin; çiğneme, yutma, konuşma gibi çok önemli yan görevleri de bulunmaktadır.
AĞIT - AĞIT NEDİR ? - AĞIT ÖRNEKLERİ - AĞIT ÖDEVİ
AĞIT - AĞIT NEDİR ? - AĞIT ÖRNEKLERİ - AĞIT ÖDEVİ
Ağıt, genellikle bir ölüm'ün ya da acı, üzücü bir olayın ardından söylenen halk türkü'südür. Doğal afet'ler, ölüm, hastalık gibi çaresizlikler karşısında korku, heyecan, üzüntü, isyan gibi duyguları ifade eden ezgili sözlerdir. Ağıt söylemeye ağıt yakma, ağıt söyleyenlere ise ağıtçı denilmektedir.Ağıtın halk edebiyatındaki adı anonim, divan edebiyatındaki adı ise mersiyedir.
Ağıt, genellikle bir ölüm'ün ya da acı, üzücü bir olayın ardından söylenen halk türkü'südür. Doğal afet'ler, ölüm, hastalık gibi çaresizlikler karşısında korku, heyecan, üzüntü, isyan gibi duyguları ifade eden ezgili sözlerdir. Ağıt söylemeye ağıt yakma, ağıt söyleyenlere ise ağıtçı denilmektedir.Ağıtın halk edebiyatındaki adı anonim, divan edebiyatındaki adı ise mersiyedir.
Kütle ve Ağırlık Ölçüleri ve Sembolleri Ödevi
Kütle ve Ağırlık Ölçüleri ve Sembolleri
· Atomik Kütle Birimi --> Sembolü: amu
· Cental
· Dekagram
· Desigram
· Galon --> Sembolü: Gal (Kilogram - Galon çevirisi istekler uzerine eklenmistir. Galon, Hacim Ölçüsü birimidir.)
· Gigagram --> Sembolü: Gg
· Grain --> Sembolü: gr
· Gram --> Sembolü: g
· Groston (Gross ton) --> Sembolü: GTN
· Hundredweight --> Sembolü: cwt
· Karat
· Kental --> Sembolü: K
· Kilogram --> Sembolü: kg
· Kiloton
· Libre --> Sembolü: lb
· Litre --> Sembolü: l (Kilogram - Litre çevirisi istekler uzerine eklenmistir. Litre, Hacim Ölçüsü birimidir.)
· Megagram --> Sembolü: Mg
· Megaton
· Metreküp --> Sembolü: m3 (istek uzerine eklenmistir. Metreküp, Hacim Ölçüsü birimidir.)
· Mikrogram --> Sembolü: µg
· Miligram --> Sembolü: mg
· Mililitre --> Sembolü: ml (istek uzerine eklenmistir. Mililitre, Hacim Ölçüsü birimidir.)
· Santigram
· Santilitre --> Sembolü: cl (istek uzerine eklenmistir. Santilitre, Hacim Ölçüsü birimidir.)
· Stone
· Ton
· Troy Ons
· Troy Pound
Eski Ağırlık Ölçüleri
· Arpa
· Bakray
· Batman
· Buğday
· Çeki
· Denk
· Dirhem
· Dirhemi Şer'i
· Dünük
Popüler Ağırlık Ölçüleri Çevirimleri
1. pound kg
2. litre kilogram
3. karat gram
4. kilogram libre
5. gram mililitre
6. metreküp kg
7. ons gram
8. kilogram lbs
9. gr ml
10. Ton pound
11. Ton Metreküp
12. kilogram pound
Uzunluk ve Ağırlık ölçüleri Ödevi
UZUNLUK ÖLÇÜLERİ | ||
1 santimetre (cm) | 10 mm | 0.3937 inç |
1 metre (m) | 100 cm | 1.0936 yarda |
1 kilometre (km) | 1000 m | 0.6214 mil |
1 inch (inç) | - | 2.5400 cm |
1 foot (ayak) | 12 inç | 0.3048 cm |
1 yard (yarda) | 3 feet (ayak) | 0.9144 m |
1 kara mili | 1609 m | - |
1 deniz mili | 1852m | - |
ALAN ÖLÇÜLERİ | ||
1 santimetre kare (cm 2) | 100 mm 2 | 0.1550 inç kare |
1 metre kare (m 2 ) | 10.000 cm 2 | 1.1960 yarda kare |
1 hektar (ha) | 10.000m 2 | 2.4711 acre |
1 kilometre kare (km 2 ) | 100 hektar | 0.3861 mil kare |
1 inç kare | - | 6.4516cm 2 |
1 ayak kare | 144 inç | 929cm 2 |
1 yarda kare | 9 ayak kare | 0.8361m 2 |
1 acre | 4840 yarda kare | 4046.86m 2 |
1 mil kare (sq.mil) | 640 akre | 259 hektar |
AĞIRLIK ÖLÇÜLERİ | ||
1 gram (gr) | 1000 mg | 0.0353 ounce |
1 kilogram (kg) | 1000 gr | 2.2046 pound |
1 ton | 1000 kg | 1.1023 küçük ton |
1 onunce (oz) | 0.0625 pound | 28.350 gr |
1 pound (lb) | 16 ounce | 0.4536 kg |
1 küçük ton | 2000 pound | 0.9072 ton |
1 büyük ton | 2240 pound | 1.0161 ton |
ESKİ ÖLÇÜLER | ||
UZUNLUK ÖLÇÜLERİ | ||
1 fersah | 5685 m | |
1 berid | 4 fersah | 22740 m |
1 merhale | 2 berid | 45480 m |
1 endaze (arşın) | 65 cm | |
1 kulaç | 2 endaze | 1.3 metre |
AĞIRLIK ÖLÇÜLERİ | ||
1 dirhem | 3.2 gr | |
1 okka | 400 dirhem | 1.282 kg |
1 kantar | 44 okka | 56.408 kg |
1 batman | 6 okka | 7.692 kg |
15 Ekim 2010 Cuma
AĞAÇLARIN YAŞI NASIL BELİRLENİR?
AĞAÇLARIN YAŞI NASIL BELİRLENİR?
AĞAÇLARIN YAŞI NASIL BELİRLENİR?
Kesilmiş bir ağaç gövdesi üzerindeki halkaları çoğumuz biliyoruz. Bir ağacın yaşını belirlemek için öncelikle bu halkalardan yararlanırız. Aslında bu halkalar ağacın yaşı yanında daha birçok önemli bilgi barındırır.
AĞIRLIK DÜNYADA VE AYDA NEDEN DEĞİŞİR Ödev ?
AĞIRLIK DÜNYADA VE AYDA NEDEN DEĞİŞİR
Ağırlık, bir cisme uygulanan kütle çekim kuvvetidir. Dinamometre ile ölçülür. Bir kuvvet olduğu için birimi Newtondur.
Dünya'da bir cismi ele alırsak yükseğe çıkıldıkça ağırlık azalır, kutuplara gidildikçe ağırlık fazlalaşır, ekvatora gittikçe ağırlık azalır.
Ağırlık, bir cisme uygulanan kütle çekim kuvvetidir. Dinamometre ile ölçülür. Bir kuvvet olduğu için birimi Newtondur.
Dünya'da bir cismi ele alırsak yükseğe çıkıldıkça ağırlık azalır, kutuplara gidildikçe ağırlık fazlalaşır, ekvatora gittikçe ağırlık azalır.
Uzunluk ve Ağırlık Kavramı Nedir ? Ödev
Uzunluk
Bir cismin boyunu ifade eden büyüklük. Bu büyüklük en, boy veya yükseklik yönlerinde olabilir. Fizikte ise uzunluk, mesafe ile eşdeğer anlamda kullanılır. SI birim sisteminde uzunluk birimi metre (m) dir. Bu temel birimden aşağıdaki birimler türetilir:
# Kilometre: 1 km = 1000 m = 103 m* Hektometre: 100 m = 102 m
* Dekametre: 10 m = 101 m
# Metre: 1 m = 1000 mm = 100 m
* Desimetre: 1 dm = 100 mm = 10-1 m
* Santimetre: 1 cm = 10 mm = 10-2 m
# Milimetre: 1 mm = 1000 µm = 10-3 m
# Mikrometre: 1 µm = 1000 nm = 10-6 m
# Nanometre: 1 nm = 1000 pm = 10-9 m
# Pikometre: 1 pm = 1000 fm = 10-12 m
Ağırlık
Ağırlık, bir cisme uygulanan kütle çekim kuvvetidir. Dinamometre ile ölçülür. Bir kuvvet olduğu için birimi Newtondur.
Dünya'da bir cismi ele alırsak yükseğe çıkıldıkça ağırlık azalır, kutuplara gidildikçe ağırlık fazlalaşır, ekvatora gittikçe ağırlık azalır.
* Ağırlık=kütle*kütle çekim
Kütlesi 1 kg olan bir cisim:
* Güneş'te 247.2 N
* Merkür'de 3.70 N
* Venüs'te 8.87 N
* Dünya'da 9.81 N
* Ay'da 1.62 N(Ay'daki ağırlık Dünya'daki ağırlığın 6'da 1'idir.)
* Mars'ta 3.77 N
* Jüpiter'de 23.30 N
* Satürn'de 9.2 N
* Uranüs'de 8.69 N
* Neptün'de 11 N
* Plüton'da 0.06 N'dur.
Dünya'da bir cismi ele alırsak yükseğe çıkıldıkça ağırlık azalır, kutuplara gidildikçe ağırlık fazlalaşır, ekvatora gittikçe ağırlık azalır.
* Ağırlık=kütle*kütle çekim
Kütlesi 1 kg olan bir cisim:
* Güneş'te 247.2 N
* Merkür'de 3.70 N
* Venüs'te 8.87 N
* Dünya'da 9.81 N
* Ay'da 1.62 N(Ay'daki ağırlık Dünya'daki ağırlığın 6'da 1'idir.)
* Mars'ta 3.77 N
* Jüpiter'de 23.30 N
* Satürn'de 9.2 N
* Uranüs'de 8.69 N
* Neptün'de 11 N
* Plüton'da 0.06 N'dur.
Ağaçların özellikleri
Ağaçların özellikleri
Ağaçlar, yaşamları boyunca büyümeyi sürdüren odunsu bitkilerdir. Ağaçların biçimleri, büyüklükleri ve yaşam süreleri, türden türe değişkenlik gösterir.
Yeryüzünde, narin süs ağaçlarından, dev sekoyalara kadar 20.000 kadardan fazla ağaç türü olduğu bilinmektedir. Bilinen en yaşlı ağaç, Kaliforniya'da bulunan 4700 yaşındaki bir çam ağacıdır. Bilinen en uzun boylu ağaçsa, Avustralya'da bulunan yaklaşık 150 m. boyundaki bir okaliptüs ağacıdır.
AĞAÇ YAŞ İKEN EĞİLİR Açıklaması ve Ödevi
AĞAÇ YAŞ İKEN EĞİLİR Ödevi
İnsanoğlunun doğumla başlayan hayatı çocukluk, yetişkinlik, ihtiyarlık dönemlerinden sonra ölümle son bulur. Tabi ki bu dönemler arasında insanoğlunun yaşamını sürdürebilmesi için birtakım etkenler gerekmektedir. Her insan doğarak hayata gözlerini açar. Hiçbir zaman bilmezler hayatın nasıl olduğunu, onları neler beklediğini, nelerle karşılaşacaklarını. Kimisi çok şanslı doğar. Hayata gözlerini anne, babası ve onu heyecanla bekleyenlerin bakışları altında açar. Kimisi ise hayata acı çığlıklarla merhaba demiştir. Sadece acı çığlıklarla. Belki de aralarında pek yaş farkı olmayan birkaç kardeşten bir tanesidir.
Agnostisizm Nedir ? Gnostisizmin Nedir ?
Agnostisizm Nedir ?
Agnostisizm, bilinmezcilik olarak tanımlanan Tanrı'nın varlığının ya da yokluğunun şu an için bilinemeyeceğini öngören felsefe akımı.
Kökeni eski Yunan'daki Sofistlere kadar uzanan Agnostisizm kelime olarak eski Yunanca'daki agnostos, yani "bilinemez olan" kelimesinden gelir. Gerçekte, bir dinden ya da öğretiler bütününden ziyade bir konsepttir. "Bilinmezcilik" olarak tanımlanması, aslında dinlerin öne sürdüğü Tanrı anlayışının gerçekliğinin bilinemezliği değildir. Bu akım, insanın bilme yetisinin sınırlı olduğunu ve bu nedenle, görülebilenin ardındaki hakikati yakalayamayacağını savunur. Thomas Henry Huxley, agnostisizm'i tanımlarken insanların ölüm sonrası ve tanrının varlığı konularında akıl yürütmekten kaçınmaları gerektiğini söylemekle kalmamış, bu bakış açısından değerlendirildiğinde değillenemeyecek hiçbir önerme ya da yanlışlanamayacak hiçbir bilgi olmadığını da eklemiştir.
Agnostisizm, bilinmezcilik olarak tanımlanan Tanrı'nın varlığının ya da yokluğunun şu an için bilinemeyeceğini öngören felsefe akımı.
Kökeni eski Yunan'daki Sofistlere kadar uzanan Agnostisizm kelime olarak eski Yunanca'daki agnostos, yani "bilinemez olan" kelimesinden gelir. Gerçekte, bir dinden ya da öğretiler bütününden ziyade bir konsepttir. "Bilinmezcilik" olarak tanımlanması, aslında dinlerin öne sürdüğü Tanrı anlayışının gerçekliğinin bilinemezliği değildir. Bu akım, insanın bilme yetisinin sınırlı olduğunu ve bu nedenle, görülebilenin ardındaki hakikati yakalayamayacağını savunur. Thomas Henry Huxley, agnostisizm'i tanımlarken insanların ölüm sonrası ve tanrının varlığı konularında akıl yürütmekten kaçınmaları gerektiğini söylemekle kalmamış, bu bakış açısından değerlendirildiğinde değillenemeyecek hiçbir önerme ya da yanlışlanamayacak hiçbir bilgi olmadığını da eklemiştir.
14 Ekim 2010 Perşembe
Cumhuriyet
Cumhuriyet
Dünyada pek çok farklı yönetim şekilleri vardır. Bu yönetim şekillerinden biri de cumhuriyettir. Cumhuriyette bütün haklar halkın elindedir. Halk ne derse o olur. Cumhuriyetin temelinde demokrasi ve adalet vardır. Cumhuriyet din, altına almaktadır.Cumhuriyete göre herkes hürdür, hiç kimse başka birinin haklarına, özellikle yaşama hakkına tecavüz edemez. Hiç kimse başka birinin kölesi değildir.Her insan toplum ve adalet kurallarını çiğnetmemek kaydıyla her şeyi yapma hakkına sahiptir.
CUMHURİYET BAYRAMI ödevi
CUMHURİYET BAYRAMI
29 Ekim 1923 ülkemizde cumhuriyet yönetiminin ilan edildiği gündür. Bugün ulusal bayram günüdür. Her yıl cumhuriyet yönetiminin ilanını 28 - 29 Ekim günleri Cumhuriyet Bayramı olarak coşkun törenlerle kutlarız.
Cumhuriyet Yönetiminden önce devletimizin adı Osmanlı İmparatorluğu idi. Osmanlı Devleti, Osman Bey tarafından 1299'da Söğüt 'de kuruldu. Osmanlı devlet yöneticisine padişah denirdi. Osmanlı Devletini altı yüz yirmi dört yılda, otuz altı padişah yönetti. Son padişah Sultan Vahdettin'dir.
Eskiden ülkelerde tek kişi egemendi. Ülkelerini diledikleri gibi yöneten bu kişilere padişah, şah, kral, hakan, sultan denirdi. Yönetim çoğu zaman babadan oğula geçerdi. Oğulun küçük olması, deli olması yönetici olmaya engel sayılmazdı. Böyle tek kişinin kendi başına buyruk, sorumsuz, denetimsiz yönetimine mutlakiyet denir. Mutlakiyet yönetiminde egemenlik kayıtsız şartsız tek bir kişidedir.
Mutlakiyetle yönetilen ülkelerde zamanla hakana, padişaha, şaha, krala yardımcı olsun diye meclis kuruldu. Meclis üyeleri halkın dileklerini yöneticiye duyurur, yasa tasarısını hazırlardı. Bu yasa taslakları hakan, padişah, şah, kral tarafından benimsendiğinde yasalaşırdı. Bu yönetim biçimine Meşrutiyet denir. Ancak meclisin yetkileri genel olarak çok sınırlıdır. Osmanlı Devletinde 1876 ve 1908 yıllarında iki kez meşrutiyet ilan edildi.
Üçüncü yönetim biçimi cumhuriyettir. Cumhuriyet'te egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. Ulus kendini yönetme yetkisini temsilcileri - milletvekilleri- aracılığı ile kullanır. Cumhuriyet yönetiminde yurttaşın seçme ve seçilme hakkı vardır. Seçilen temsilciler yasalar yapar, yöneticileri ulusu adına denetler. Yönetilenler dilerlerse seçimlerde yöneticilerini değiştirirler.
29 Ekim 1923 ülkemizde cumhuriyet yönetiminin ilan edildiği gündür. Bugün ulusal bayram günüdür. Her yıl cumhuriyet yönetiminin ilanını 28 - 29 Ekim günleri Cumhuriyet Bayramı olarak coşkun törenlerle kutlarız.
Cumhuriyet Yönetiminden önce devletimizin adı Osmanlı İmparatorluğu idi. Osmanlı Devleti, Osman Bey tarafından 1299'da Söğüt 'de kuruldu. Osmanlı devlet yöneticisine padişah denirdi. Osmanlı Devletini altı yüz yirmi dört yılda, otuz altı padişah yönetti. Son padişah Sultan Vahdettin'dir.
Eskiden ülkelerde tek kişi egemendi. Ülkelerini diledikleri gibi yöneten bu kişilere padişah, şah, kral, hakan, sultan denirdi. Yönetim çoğu zaman babadan oğula geçerdi. Oğulun küçük olması, deli olması yönetici olmaya engel sayılmazdı. Böyle tek kişinin kendi başına buyruk, sorumsuz, denetimsiz yönetimine mutlakiyet denir. Mutlakiyet yönetiminde egemenlik kayıtsız şartsız tek bir kişidedir.
Mutlakiyetle yönetilen ülkelerde zamanla hakana, padişaha, şaha, krala yardımcı olsun diye meclis kuruldu. Meclis üyeleri halkın dileklerini yöneticiye duyurur, yasa tasarısını hazırlardı. Bu yasa taslakları hakan, padişah, şah, kral tarafından benimsendiğinde yasalaşırdı. Bu yönetim biçimine Meşrutiyet denir. Ancak meclisin yetkileri genel olarak çok sınırlıdır. Osmanlı Devletinde 1876 ve 1908 yıllarında iki kez meşrutiyet ilan edildi.
Üçüncü yönetim biçimi cumhuriyettir. Cumhuriyet'te egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. Ulus kendini yönetme yetkisini temsilcileri - milletvekilleri- aracılığı ile kullanır. Cumhuriyet yönetiminde yurttaşın seçme ve seçilme hakkı vardır. Seçilen temsilciler yasalar yapar, yöneticileri ulusu adına denetler. Yönetilenler dilerlerse seçimlerde yöneticilerini değiştirirler.
MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI Ödevi
MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI
30 Ekim 1918 tarihinde, Limni Adası'nın Mondros Limanı'nda Bahriye Nazırı Hüseyin Rauf Orbay'ın Başkanlığı'nı yaptığı Osmanlı Heyeti ile İngiliz Amiral Calthorp'un Başkanı olduğu İtilaf Devletleri Heyeti arasında imzalanan Mondros Mütarekesi ile silahlı çatışma sona ermiştir. 1. Dünya Savaşı'nı bitiren bu Antlaşma aslında çok ağır şartlar taşıyordu. Mondros Mütarekesi aslında Osmanlı Devleti'nin yıkılışını öngörmekte; İtilaf Devletleri'ne Osmanlı İmparatorluğu!nun herhangi bir bölgesine, güvenliklerini tehdit edecek bir durum nedeni ile işgal hakkını tanımakta idi.
Mustafa Kemal'in o zaman ifade ettikleri üzere; Osmanlı Hükümeti bu mütareke ile kendini kayıtsız şartsız düşmana teslim etmeğe muvafakat etmiştir. Yalnız muvafakat etmiş değil, düşmanların memleketi istilası için onlara muaveneti(yardımı) de vaad eylemiştir. Bu Mütareke olduğu gibi tatbik edildiği takdirde memleketin baştan sona kadar işgal ve istilaya maruz olacağı şüphesizdir.
Mondros Ateşkes Antlaşması ile İtilaf Devletleri, barış antlaşmasının imzalanmasını beklemeden, Türk Topraklarının taksimine giriştiler. Ateşkes antlaşmasının 7. maddesi gereğince, bütün bir memleketin işgali için İtilaf Devletleri'ne imkan veriyordu.
Mondros Ateşkes Antlaşması'nın başlıca hükümleri şunlardır:
1- Çanakkale ve İstanbul Boğazlarının açılması, Karadeniz'e serbestçe geçişin temini ve Çanakkale ve Karadeniz istihkamlarının İtilaf Devletleri tarafından işgali sağlanacaktır.
2- Osmanlı sularındaki bütün torpil tarlaları ile torpido ve kovan mevzilerinin yerleri gösterilecek ve bunları taramak ve kaldırmak için yardım edilecektir.
3- Karadeniz'deki torpiller hakkında bilgi verilecektir.
4- İtilaf Devletlerinin bütün esirleri ile Ermeni esirleri kayıtsız şartsız İstanbul'da teslim olunacaktır.
5- Hudutların korunması ve iç asayişin temini dışında, Osmanlı ordusu derhal terhis edilecektir.
6- Osmanlı harp gemileri teslim olup, gösterilecek Osmanlı limanlarında gözaltında bulundurulacaktır.
7- İtilaf Devletleri, güvenliklerini tehdit edecek bir durumun ortaya çıkması halinde herhangi bir stratejik yeri işgal etme hakkına sahip olacaktır.
8- Osmanlı demiryollarından İtilaf Devletleri istifade edecekler ve Osmanlı ticaret gemileri onların hizmetinde bulundurulacaktır.
9- İtilaf Devletleri, Osmanlı tersane ve limanlarındaki vasıtalardan istifade sağlayacaktır.
10- Toros Tünelleri, İtilaf Devletleri tarafından işgal olunacaktır.
11- İran içlerinde ve Kafkasya'da bulunan Osmanlı kuvvetleri, işgal ettikleri yerlerden geri çekilecekler.
12- Hükümet haberleşmesi dışında, telsiz, telgraf ve kabloların denetimi, İtilaf Devletlerine geçecektir.
13- Askeri, ticari ve denizle ilgili madde ve malzemelerin tahribi önlenecektir.
14- İtilaf Devletleri kömür, mazot ve yağ maddelerini Türkiye'den temin edeceklerdir.(Bu maddelerden hiç biri ihraç olunmayacaktır.)
15- Bütün demiryolları, İtilaf Devletleri'nin zabıtası tarafından kontrol altına alınacaktır.
16- Hicaz, Asir, Yemen, Suriye ve Irak'taki kuvvetler en yakın İtilaf Devletleri'nin kumandanlarına teslim olunacaktır.
17- Trablus ve Bingazi'deki Osmanlı subayları en yakın İtalyan garnizonuna teslim olacaktır.
18- Trablus ve Bingazi'de Osmanlı işgali altında bulunan limanlar İtalyanlara teslim olunacaktır.
19- Asker ve sivil Alman ve Avusturya uyruğu, bir ay zarfında Osmanlı topraklarını terk edeceklerdir.
20- Gerek askeri teçhizatın teslimine, gerek Osmanlı Ordusunun terhisine ve gerekse nakil vasıtalarının İtilaf Devletleri'ne teslimine dair verilecek herhangi bir emir, derhal yerine getirilecektir.
21- İtilaf Devletleri adına bir üye, iaşe nezaretinde çalışacak bu devletlerin ihtiyaçlarını temin edecek ve isteyeceği her bilgi kendisine verilecektir.
22- Osmanlı harp esirleri, İtilaf Devletleri'nin nezdinde kalacaktır.
23- Osmanlı Hükümeti, merkezi devletlerle bütün ilişkilerini kesecektir.
24- Altı vilayet adı verilen yerlerde bir kargaşalık olursa, vilayetlerin herhangi bir kısmının işgali hakkını İtilaf Devletleri haiz bulunacaktır.
25- Müttefiklerle Osmanlı Devleti arasındaki savaş, 1918 yılı Ekim ayının 31 günü mahalli saat ile öğle zamanı sona erecektir.
30 Ekim 1918 tarihinde, Limni Adası'nın Mondros Limanı'nda Bahriye Nazırı Hüseyin Rauf Orbay'ın Başkanlığı'nı yaptığı Osmanlı Heyeti ile İngiliz Amiral Calthorp'un Başkanı olduğu İtilaf Devletleri Heyeti arasında imzalanan Mondros Mütarekesi ile silahlı çatışma sona ermiştir. 1. Dünya Savaşı'nı bitiren bu Antlaşma aslında çok ağır şartlar taşıyordu. Mondros Mütarekesi aslında Osmanlı Devleti'nin yıkılışını öngörmekte; İtilaf Devletleri'ne Osmanlı İmparatorluğu!nun herhangi bir bölgesine, güvenliklerini tehdit edecek bir durum nedeni ile işgal hakkını tanımakta idi.
Mustafa Kemal'in o zaman ifade ettikleri üzere; Osmanlı Hükümeti bu mütareke ile kendini kayıtsız şartsız düşmana teslim etmeğe muvafakat etmiştir. Yalnız muvafakat etmiş değil, düşmanların memleketi istilası için onlara muaveneti(yardımı) de vaad eylemiştir. Bu Mütareke olduğu gibi tatbik edildiği takdirde memleketin baştan sona kadar işgal ve istilaya maruz olacağı şüphesizdir.
Mondros Ateşkes Antlaşması ile İtilaf Devletleri, barış antlaşmasının imzalanmasını beklemeden, Türk Topraklarının taksimine giriştiler. Ateşkes antlaşmasının 7. maddesi gereğince, bütün bir memleketin işgali için İtilaf Devletleri'ne imkan veriyordu.
Mondros Ateşkes Antlaşması'nın başlıca hükümleri şunlardır:
1- Çanakkale ve İstanbul Boğazlarının açılması, Karadeniz'e serbestçe geçişin temini ve Çanakkale ve Karadeniz istihkamlarının İtilaf Devletleri tarafından işgali sağlanacaktır.
2- Osmanlı sularındaki bütün torpil tarlaları ile torpido ve kovan mevzilerinin yerleri gösterilecek ve bunları taramak ve kaldırmak için yardım edilecektir.
3- Karadeniz'deki torpiller hakkında bilgi verilecektir.
4- İtilaf Devletlerinin bütün esirleri ile Ermeni esirleri kayıtsız şartsız İstanbul'da teslim olunacaktır.
5- Hudutların korunması ve iç asayişin temini dışında, Osmanlı ordusu derhal terhis edilecektir.
6- Osmanlı harp gemileri teslim olup, gösterilecek Osmanlı limanlarında gözaltında bulundurulacaktır.
7- İtilaf Devletleri, güvenliklerini tehdit edecek bir durumun ortaya çıkması halinde herhangi bir stratejik yeri işgal etme hakkına sahip olacaktır.
8- Osmanlı demiryollarından İtilaf Devletleri istifade edecekler ve Osmanlı ticaret gemileri onların hizmetinde bulundurulacaktır.
9- İtilaf Devletleri, Osmanlı tersane ve limanlarındaki vasıtalardan istifade sağlayacaktır.
10- Toros Tünelleri, İtilaf Devletleri tarafından işgal olunacaktır.
11- İran içlerinde ve Kafkasya'da bulunan Osmanlı kuvvetleri, işgal ettikleri yerlerden geri çekilecekler.
12- Hükümet haberleşmesi dışında, telsiz, telgraf ve kabloların denetimi, İtilaf Devletlerine geçecektir.
13- Askeri, ticari ve denizle ilgili madde ve malzemelerin tahribi önlenecektir.
14- İtilaf Devletleri kömür, mazot ve yağ maddelerini Türkiye'den temin edeceklerdir.(Bu maddelerden hiç biri ihraç olunmayacaktır.)
15- Bütün demiryolları, İtilaf Devletleri'nin zabıtası tarafından kontrol altına alınacaktır.
16- Hicaz, Asir, Yemen, Suriye ve Irak'taki kuvvetler en yakın İtilaf Devletleri'nin kumandanlarına teslim olunacaktır.
17- Trablus ve Bingazi'deki Osmanlı subayları en yakın İtalyan garnizonuna teslim olacaktır.
18- Trablus ve Bingazi'de Osmanlı işgali altında bulunan limanlar İtalyanlara teslim olunacaktır.
19- Asker ve sivil Alman ve Avusturya uyruğu, bir ay zarfında Osmanlı topraklarını terk edeceklerdir.
20- Gerek askeri teçhizatın teslimine, gerek Osmanlı Ordusunun terhisine ve gerekse nakil vasıtalarının İtilaf Devletleri'ne teslimine dair verilecek herhangi bir emir, derhal yerine getirilecektir.
21- İtilaf Devletleri adına bir üye, iaşe nezaretinde çalışacak bu devletlerin ihtiyaçlarını temin edecek ve isteyeceği her bilgi kendisine verilecektir.
22- Osmanlı harp esirleri, İtilaf Devletleri'nin nezdinde kalacaktır.
23- Osmanlı Hükümeti, merkezi devletlerle bütün ilişkilerini kesecektir.
24- Altı vilayet adı verilen yerlerde bir kargaşalık olursa, vilayetlerin herhangi bir kısmının işgali hakkını İtilaf Devletleri haiz bulunacaktır.
25- Müttefiklerle Osmanlı Devleti arasındaki savaş, 1918 yılı Ekim ayının 31 günü mahalli saat ile öğle zamanı sona erecektir.
Birleşmiş Milletler Günü Ödevi
Birleşmiş Milletler Günü
24 Ekim 1945 Birleşmiş Milletler Örgütünün Kuruluş Tarihidir. Örgüte üye tüm ülkelerde 24 Ekim, Birleşmiş Milletler Günü olarak kutlanır. Birleşmiş Milletler Örgütü evrensel barışı, uluslar arasında güvenliği ve dayanışmayı sağlamak amacıyla kurulmuştur. Uluslararası en büyük kuruluştur. Bugün Birleşmiş Milletler'in 176 üyesi vardır. Bu sayı gün geçtikçe artmaktadır.
Tarih boyunca uluslararasında anlaşmazlıklar hep süregelmiş, sonunda çoğu zaman savaşlar olmuştur. Savaşlar uluslararası anlaşmazlıklara çözüm getirmemektedir.
Uluslararası en büyük savaşlardan ilki Birinci Dünya Savaşı dır. Bu savaşta ülkeler ikiye ayrıldı. Dört yıl süren bu savaş sonunda analar, babalar, amcalar, teyzeler, ablalar, ağabeyler öldü. Çocuklar yetim, öksüz kaldı. Ülkeler kana bulandı.
İkinci Dünya Savaşı sürerken 26 ülkenin temsilcileri Amerika'nın San Fransisko kentinde toplanıp insanlığı savaşların yıkımından korumak için karar aldılar. Ortak bir bildiri yayınladılar. Birleşmiş Milletler Yasası hazırlandı. Yasanın onaylanması ile 24 Ekim 1945 tarihinde Birleşmiş Milletler Örgütü kuruldu.
Birleşmiş Milletleri tanımak için örgütün kuruluşunu, amaçlarını, ilkelerini, çalışma organlarını yakından inceleyelim.
Birleşmiş Milletlerin Amaçları:
• Uluslararası barış ve güvenliği sürdürmek.
• Ülkeler arasında iyi ilişkileri pekiştirmek.
• Uluslararası ekonomik, sosyal, kültürel işbirliğini sağlamak.
• İnsanlık sorunlarının çözümünde, temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesinde birlikte çalışmalar yapmak.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİN ANA ORGANLARI
Birleşmiş Milletler Örgütü yukarıda sayılan amaçlara ulaşmak için ana organlar oluşturmuştur. Bu organların başlıcaları şunlardır: Genel Kurul, Güvenlik Konseyi, Ekonomik ve Sosyal Konsey, Uluslararası Adalet Divanı, Genel Sekreterlik. Genel Kurul:
Üye devletlerden oluşur. Her üyenin Genel Kuruldaki temsilcileri beş kişiden çok olamaz. Genel Kurulun Görevleri Şunlardır:
• Silahsızlanma ve silah denetimi konusunda önerilerde bulunmak.
• Barış ve güvenliği etkileyecek görüşmeler yapmak, her konuda önerilerde bulunmak.
• Ülkeler arasındaki iyi ilişkileri bozucu sorunların, barışçı yollarla çözümü için önerilerde bulunmak.
Güvenlik Konseyi:
Siyasal alanda bir yürütme organıdır. 11 üyesi olan bu kurulun görevleri şunlardır:
• Birleşmiş Milletler'in amaç ve ilkelerine uygun biçimde barış ve güvenliği korumak.
• Uluslararası bir anlaşmazlığa yol açabilecek her türlü çekişmeli durumu soruşturmak.
• Uluslararasında çekişmeli konularda anlaşma koşullarını önermek.
• Silahlanmayı denetleyecek planlar hazırlamak.
• Barışa karşı bir tehlike veya saldırı olup olmadığını araştırarak, izlenecek yolu önermek.
• Saldırganlara karşı askeri birlikler kurularak önlemler almak.
Ekonomik ve Sosyal Konsey:
Genel kurulca seçilen 27 üyeden oluşur. Üyelikleri sona erenler yeniden seçilebilirler. Başlıca görevleri şunlardır:
• Birleşmiş Milletler'in ekonomik ve sosyal çalışmalarını yürütmek.
• Uluslararası ekonomik, sosyal, kültürel konularda raporlar hazırlamak.
Uluslararası Adalet Divanı:
Uluslararası Adalet Divanı, Birleşmiş Milletler'in yargı organıdır. Ülkeler, istedikleri davayı Adalet Divanı'na götürürler. Divan 15 yargıçtan oluşur. Yargıçlar, Genel Kurul ve Güvenlik Konseyi'nce seçilirler. Görev süreleri dokuz yıldır. Divanda bir devletten iki yargıç bulunamaz. Uluslararası Adalet Divanı, Hollanda'nın başkenti Lahey'dedir.
Genel Sekreterlik:
Genel Sekreterlik, Birleşmiş Milletler'in öbür organlarının çalışmaları için gerekli ortam ve koşulları sağlar. Ortaya konan program ve politikaları uygular. Uluslararası barış ve güvenliği bozucu olaylar konusunda raporlar hazırlayıp Güvenlik Konseyi'ne sunar.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÖRGÜTÜNE YARDIMCI KURULUŞLAR
UNESCO: Birleşmiş Milletler Örgütü'ne üye ülkelerin bilim, kültür ve sanat alanındaki çalışmalarına yardımcı olur.
FAO: Uluslararası besin örgütüdür. Yoksul ülkelere gerekli besin yardımı yapılmasında öncülük eder.
UNRA: Yurdundan ayrılıp başka ülkelere göç edenlerin sorunları ile ilgilenir. Göçmenlere yardımcı olur.
UNICEF: Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun kısaltılmış adıdır. Amacı yeni doğan, büyümekte olan çocukların, gençlerin sorunları ile ilgilenmektir.
24 Ekim 1945 Birleşmiş Milletler Örgütünün Kuruluş Tarihidir. Örgüte üye tüm ülkelerde 24 Ekim, Birleşmiş Milletler Günü olarak kutlanır. Birleşmiş Milletler Örgütü evrensel barışı, uluslar arasında güvenliği ve dayanışmayı sağlamak amacıyla kurulmuştur. Uluslararası en büyük kuruluştur. Bugün Birleşmiş Milletler'in 176 üyesi vardır. Bu sayı gün geçtikçe artmaktadır.
Tarih boyunca uluslararasında anlaşmazlıklar hep süregelmiş, sonunda çoğu zaman savaşlar olmuştur. Savaşlar uluslararası anlaşmazlıklara çözüm getirmemektedir.
Uluslararası en büyük savaşlardan ilki Birinci Dünya Savaşı dır. Bu savaşta ülkeler ikiye ayrıldı. Dört yıl süren bu savaş sonunda analar, babalar, amcalar, teyzeler, ablalar, ağabeyler öldü. Çocuklar yetim, öksüz kaldı. Ülkeler kana bulandı.
İkinci Dünya Savaşı sürerken 26 ülkenin temsilcileri Amerika'nın San Fransisko kentinde toplanıp insanlığı savaşların yıkımından korumak için karar aldılar. Ortak bir bildiri yayınladılar. Birleşmiş Milletler Yasası hazırlandı. Yasanın onaylanması ile 24 Ekim 1945 tarihinde Birleşmiş Milletler Örgütü kuruldu.
Birleşmiş Milletleri tanımak için örgütün kuruluşunu, amaçlarını, ilkelerini, çalışma organlarını yakından inceleyelim.
Birleşmiş Milletlerin Amaçları:
• Uluslararası barış ve güvenliği sürdürmek.
• Ülkeler arasında iyi ilişkileri pekiştirmek.
• Uluslararası ekonomik, sosyal, kültürel işbirliğini sağlamak.
• İnsanlık sorunlarının çözümünde, temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesinde birlikte çalışmalar yapmak.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİN ANA ORGANLARI
Birleşmiş Milletler Örgütü yukarıda sayılan amaçlara ulaşmak için ana organlar oluşturmuştur. Bu organların başlıcaları şunlardır: Genel Kurul, Güvenlik Konseyi, Ekonomik ve Sosyal Konsey, Uluslararası Adalet Divanı, Genel Sekreterlik. Genel Kurul:
Üye devletlerden oluşur. Her üyenin Genel Kuruldaki temsilcileri beş kişiden çok olamaz. Genel Kurulun Görevleri Şunlardır:
• Silahsızlanma ve silah denetimi konusunda önerilerde bulunmak.
• Barış ve güvenliği etkileyecek görüşmeler yapmak, her konuda önerilerde bulunmak.
• Ülkeler arasındaki iyi ilişkileri bozucu sorunların, barışçı yollarla çözümü için önerilerde bulunmak.
Güvenlik Konseyi:
Siyasal alanda bir yürütme organıdır. 11 üyesi olan bu kurulun görevleri şunlardır:
• Birleşmiş Milletler'in amaç ve ilkelerine uygun biçimde barış ve güvenliği korumak.
• Uluslararası bir anlaşmazlığa yol açabilecek her türlü çekişmeli durumu soruşturmak.
• Uluslararasında çekişmeli konularda anlaşma koşullarını önermek.
• Silahlanmayı denetleyecek planlar hazırlamak.
• Barışa karşı bir tehlike veya saldırı olup olmadığını araştırarak, izlenecek yolu önermek.
• Saldırganlara karşı askeri birlikler kurularak önlemler almak.
Ekonomik ve Sosyal Konsey:
Genel kurulca seçilen 27 üyeden oluşur. Üyelikleri sona erenler yeniden seçilebilirler. Başlıca görevleri şunlardır:
• Birleşmiş Milletler'in ekonomik ve sosyal çalışmalarını yürütmek.
• Uluslararası ekonomik, sosyal, kültürel konularda raporlar hazırlamak.
Uluslararası Adalet Divanı:
Uluslararası Adalet Divanı, Birleşmiş Milletler'in yargı organıdır. Ülkeler, istedikleri davayı Adalet Divanı'na götürürler. Divan 15 yargıçtan oluşur. Yargıçlar, Genel Kurul ve Güvenlik Konseyi'nce seçilirler. Görev süreleri dokuz yıldır. Divanda bir devletten iki yargıç bulunamaz. Uluslararası Adalet Divanı, Hollanda'nın başkenti Lahey'dedir.
Genel Sekreterlik:
Genel Sekreterlik, Birleşmiş Milletler'in öbür organlarının çalışmaları için gerekli ortam ve koşulları sağlar. Ortaya konan program ve politikaları uygular. Uluslararası barış ve güvenliği bozucu olaylar konusunda raporlar hazırlayıp Güvenlik Konseyi'ne sunar.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÖRGÜTÜNE YARDIMCI KURULUŞLAR
UNESCO: Birleşmiş Milletler Örgütü'ne üye ülkelerin bilim, kültür ve sanat alanındaki çalışmalarına yardımcı olur.
FAO: Uluslararası besin örgütüdür. Yoksul ülkelere gerekli besin yardımı yapılmasında öncülük eder.
UNRA: Yurdundan ayrılıp başka ülkelere göç edenlerin sorunları ile ilgilenir. Göçmenlere yardımcı olur.
UNICEF: Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun kısaltılmış adıdır. Amacı yeni doğan, büyümekte olan çocukların, gençlerin sorunları ile ilgilenmektir.
Birleşmiş Milletler Ödevi
Birleşmiş Milletler
Birleşmiş Milletler, kısaca BM, 24 Ekim 1945'te kurulmuş uluslararası bir örgüttür. Birleşmiş Milletler kendini "adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği uluslararasında tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş global bir kuruluş" olarak tanımlamaktadır. Örgütün, kurulduğu yıllarda 51 olan üye sayısı şu an itibariyle üyeliği kaldırılan Vatikan ve değiştirilen Çin Halk Cumhuriyeti dahil 192'ye ulaşmıştır. (Türkiye kurucu üyeler arasında yer alır). Örgütün yönetimi New York'ta bulunan ...
Bağımsız ülkelerin oluşturduğu bir örgüt olan Birleşmiş Milletler'in amacı sürtüşme ve anlaşmazlıklara çözüm üretmek ve kısaca insanlığı ilgilendiren her konu ile uğraşmaktır.
Dünya ülkeler i arasında barış ve işbirliği sağlamak amacıyla daha önce de çeşitli girişimler yapılmıştı. İki savaş arası dönemde bu amaca yönelik “
Bu liste dünya üzerindeki egemen devletlere ait alfabetik listedir. Listede bağımsız devletlerin yanısıra bağımsızlığını ilan etmiş ancak henüz tanınmamış yada bir yada birden fazla ülke tarafından tanınmış olan devletlere de yer verilmiştir.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
Milletler Cemiyeti ” adlı bir örgüt kurulmuştu.
Birleşmiş Milletler'in temeli sayılabilecek bu organizasyon, I. Dünya Savaşı'nın ardından İsviçre’de 1919'da "Cemiyet-i Akvam" (Milletler Cemiyeti) adıyla kuruldu. Amacı, ülkeler arasında yaşanabilecek sorunları barışçı yollarla çözmek idi. Bir süre çalıştı fakat fazla bir varlık gösteremedi. II. Dünya Savaşı'nın ardından dağıldı. 6 Temmuz 1932'de Cemiyet-i Akvam, Türkiye'yi üyeliğe davet etmiş, 9 Temmuz'da TBMM Türkiye’nin Milletler Cemiyeti'ne giriş davetini onaylamış ve 18 Temmuz 1932'de Türk
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında özgürlük ve demokrasi cephesini oluşturan büyük ülkeler arasında barışın sürekliliğini, uluslararası siyasal, ekonomik ve kültürel işbirliğini sağlamak amacıyla bir örgüt kurulması girişimleri başlatılmıştır.
Gerçekte Birleşmiş Milletler terimi, ABD Başkanı F.D. Roosevelt tarafından ortaya atılmış ve
II. Dünya Savaşı, 1939-45 arasında hemen hemen dünyanın her yanını kapsayan uluslararası savaş. I. Dünya Savaşının çözümsüz bıraktığı anlaşmazlıklarla belirlenen yirmi yıllık gergin bir dönemin ardından patlak veren savaşta Almanya, İtalya, ve Japonya’nın oluşturduğu Mihver devletleriyle Fransa, İngiltere, ABD, SSCB ve daha sınırlı bir konumla Çin’in oluşturduğu Müttefik devletler karşı karşıya geldi.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
1 Ocak
1 Ocak hem Julian hem de Gregorian takviminde yeni yılın ilk günüdür. Sonraki sene için 364 gün var (Artık yıllarda 365).
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
1942 ’de 26 ülkenin Mihver Devletleri’ne karşı birleşme ve savaşı sürdürme kararlarını içeren Birleşmiş Milletler Bildirisi’nde (Declaration by United Nations) ilk kez resmen kullanılmıştır. 1944 yılının Ağustos- Ekim ayları içinde
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
Çin ,
Çin Halk Cumhuriyeti, yüzölçümü itibariyle dünyanın üçüncü, nüfus itibariyle en büyük ülke. Güney Doğu Asya'da yer alır. Yüzölçüm 'dir. Başkenti Pekin olan ülkenin resmi dili Çince, para birimi Yuan'dır. Doğusunda Güney Kore, kuzeydoğusunda ve kuzeybatısında Rusya, kuzeyde Moğolistan, güneybatıda Afganistan ve Pakistan, güneyde Hindistan, Nepal, Butan, Birmanya Laos ve Kuzey Vietnam, doğusunda ise Büyük Okyanus ile çevrilidir.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
Sovyetler Birliği ,
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği (SSCB yada Sovyetler Birliği) 1917 Ekim Devrimi'nin ardından Çarlık Rusyası'nın yıkılması ile kurulan devlet. 1985 yılında Gorbaçov iktidarından sonra başlayan Glastnost ve Perestroyka ile başlayıp 6 yıl süren reformların ardından 1991 yılının sonunda Sovyetler Birliği resmen dağıldı.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
İngiltere ve
Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı, İngiltere Avrupa’nın kuzeybatı kıyısında yer alan Britanya Adalar Topluluğu üzerinde, dört ülkeden müteşekkil bir devlet. Bu adalar topluluğu Büyük Britanya ve İrlanda Adalarıyla birlikte, 5000 küçük adadan meydana gelmiştir. Batısında İrlanda Denizi, doğusunda Kuzey Denizi, kuzeyi, güneybatısı ve kuzeybatısı Atlas Okyanusu ile çevrilidir.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
Amerika Birleşik Devletleri delegeleri ABD’nin Dumbarton Oaks kentinde biraraya gelerek Birleşmiş Milletler Ana Sözleşmesi’nin temel ilkelerini belirlediler.
1945 yılının Şubat ayında ABD, İngiltere ve Sovyetler Birliği’nin katılmasıyla toplanan Yalta Konferansı’ndan sonra, aynı yılın Nisan-Haziran ayları arasında San Francisco’da 50 ülkenin katılımıyla Dumbarton Oaks’da saptanan ilkeler tartışıldı ve Birleşmiş Milletler Ana Sözleşmesi 26 Haziran 1945’de imzalandı. Ana Sözleşmenin katılan ülkelerin parlamentolarınca benimsenmesinden sonra Birleşmiş Milletler 24 Ekim 1945’de resmen kurulmuş oldu.
Her yıl 24 Ekim günü, üye ülkelerde Birleşmiş Milletler Günü olarak kutlanmaktadır.
Birleşmiş Milletler Ana Sözleşmesi, örgütün amaçlarını şöyle belirler:
• Uluslararası barış ve güvenliği, anlaşmazlıkların barışçı çözümü ve ortak etkin önlemler yoluyla korumak,
• Ülkeler arasında eşit haklara, halkların kendi geleceklerini belirleme ilkelerine, saygıya dayalı dostça ilişkileri geliştirmek,
• Uluslararası ekonomik, toplumsal, kültürel ve insancı l sorunların çözümünde, ırk, cins, dil ve din ayrımı gözetmeksizin, insan haklarının geliştirilmesinde işbirliği sağlamak,
• Ülkelerin bu amaçlarla gösterecekleri çabalar arasında uyum sağlayan bir merkez olmak.
Birleşmiş Milletler’in temel ilkeleri ise şöyle belirlenmiştir:
• Tüm üyeler egemen ve eşittir.
• Tüm üyeler uluslararası anlaşmazlıklara barış, güvenlik ve adaleti zedelemeden, barışçı yöntemlerle çözüm aramakla yükümlüdürler.
• Hiçbir üye ülke, bir başka ülkenin toprağına ve siyasal bağımsızlığına karşı güç kullanmayacak ve güç kullanma tehdidinde bulunmayacaktır.
• Tüm üyeler BM’in Ana Sözleşme uyarınca girişeceği uygulamaları desteklemekle yükümlüdürler.
• BM, uluslararası barışı koruma dışında, hiçbir ülkenin iç işlerine müdahale etmeyecektir.
Birleşmiş Milletler’in örgüt yapısı altı ana organ ile birçok yan kuruluştan oluşur. Ana organlar şunlardır: Genel Kurul: İlk birleşimi 10 Ocak 1946’da yapan Genel Kurul, örgütün temel tartışma organıdır. Her üye ülke burada temsil edilir ve bir oya sahiptir. Genel kurul, düzenli olarak her yılın Eylül-Aralık aylarında olağan toplantısını yapar.
Ayrıca gerek duyulduğunda özel amaçlı olağanüstü toplantılar da yapılabilmektedir. Genel Kurul olağan konularda salt çoğunlukla, önemli görülen konularda ise üçte iki çoğunlukla karar alır. Alınan kararlar tavsiye niteliğinde olup, üyeler açısından bağlayıcı değildir. 51 üye ülkenin katılımıyla başlayan Genel Kurul'un üye sayı sı, son yıllarda SSCB'nin ve Yugoslavya'nın dağılmasıyla artarak 179'a yükselmiştir. Merkezi New York’ta olan Genel Kurul’un kullandığı resmi diller Arapça, Çince, Fransızca, İngilizce, İspanyolca ve Rusça’dır.
Güvenlik Konseyi: İlk toplantısını 17 Ocak 1946’da yapan Güvenlik Konseyi, uluslararası barış ve güvenlik konularında temel sorumluluğu yüklenmiş bir organdır.
Konsey barışa yönelik bir tehlike belirlendiğinde süratle toplanabilir. Böyle bir tehlike halinde Konsey kendi üyeleri, Genel Kurul üyeleri, BM Genel Sekreteri ve hatta örgüt üyesi olmayan ülkeler tarafından uyarılabilir.
Konsey barışçı çözüm için önerilerde bulunmak ve gerektiğinde barış koşullarını belirlemek yetkisine sahiptir.
Birleşmiş Milletler’in tüm üyeleri Güvenlik Konseyi kararlarına uymakla yükümlüdürler. Güvenlik Konseyi’nin 15 üyesi vardır. Bunlardan beşi (ABD, Çin, Fransa, İngiltere ve Rusya) daimi üyedir. Diğer 10 üye ülke Genel Kurul tarafından iki yıllık dönem için seçilir. Kararlarda dokuz olumlu oy zorunludur. Usule ilişkin konulardaki oylamalar dışında, daimi bir üyenin olumsuz oy vererek “veto hakkını” kullanması, karar alınmasını engeller.
Ekonomik ve Sosyal Konsey: Bu organ, ekonomik, sosyal, kültürel ve insancıl sorunlarda uluslararası işbirliğini geliştirmek görevini üstlenmiştir. BM ile ihtisas kuruluşları arasında eşgüdümü sağlar. Birleşmiş Milletler’in bölgesel komisyonları da bu konseye bağlıdır.
Ekonomik ve Sosyal Konsey’in her yıl üç yıllık süre için Genel Kurul tarafından seçilen 54 üyesi vardır. Konsey normal olarak her yıl New York ve Cenevre’de iki kez toplanır.
Vesayet Konseyi: Vesayet altındaki (çoğu Afrika’da bulunan) toprakları yöneten hükümetlerin, bu toprakların kendi kendilerini yönetmeye ve bağımsızlığa hazırlanmaları için gerekli adımları atmalarını sağlamak üzere kurulmuştur. Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinden oluşan Vesayet Konseyi’nin görev alanına başlangıçta 11 vesayet bölgesi girerken, bunların bağımsızlıklarına kavuşması sonucu günümüzde sadece ABD yönetimindeki Pasifik adaları bölgesi kalmıştır. Vesayet sisteminde olmayan diğer sömürgelerle Genel Kurul’un oluşturduğu özel bir komite ilgilenmektedir.
Uluslararası Adalet Divanı: 1945’de kurulan bu organ, Genel Kurul ve Güvenlik Konseyi tarafından 9 yıl için seçilen 15 yargıçtan oluşur. Divan, çalışmalarını Hollanda’nın Lahey (La Haye) kentinde sürdürür. Amacı, Ana Sözleşme’de öngörüldüğü gibi, anlaşmazlıkların adalet ve uluslararası hukuk ilkelerine uygun olarak bar şçı yollardan çözümlenmesidir.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği: Genel Sekreterlik, BM’in diğer organları için çalışan, onların getirdiği program ve politikaları yönetip, uygulayan organdır. Genel Sekreter, BM’in üst yönetim görevlisidir.
Güvenlik Konseyi’nin önerisi üzerine Genel Kurul tarafından seçilir ve Örgüt’ün Adalet Divanı dışında kalan ana organlarının toplantılarına katılır.
Birleşmiş Milletler’in bu altı ana organının yanı sıra çok sayıda ihtisas kuruluşları, bölgesel komisyonları ve uluslararası nitelikte örgütü bulunmaktadır.
24 Ekim 1945 yılında 51 üye ülke ile kurulmuş olan Birleşmiş Milletler'in bugün en kalabalığı Çin (1.3 milyar nüfus) en küçüğü ise
Amerika Birleşik Devletleri; doğuda Atlas Okyanusundan batıda Büyük Okyanus a kadar 4.500 km genişliğindedir. Kuzey sınırını Kanada, güneyini ise Meksika körfezi çevirmektedir. ABD Amerika kıtasında yer alır. Dünyanın en büyük ülkelerinden biridir.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
Palau (17.000 nüfus) olmak üzere 185 üyesi bulunmaktadır. Örgütün genel merkezi
Okyanusya, Kuzey Pasifik Okyanusunda adalar grubu, güneydoğusunda Filipinlerin güneydoğusunda yer alır.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
New York 'tadır.
New York adında birden fazla başlık bulunmaktadır. ABD’nin kuzeydoğusunda yer alan, bu kıtanın en büyük nüfuslu şehri. New York eyâletinin güneydoğu kesiminde, Hudson Irmağının ağzında yer alır. Şehrin alanı 787 km2, nüfûsu ise yaklaşık 10 milyon civârındadır.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
Birleşmiş Milletler, kısaca BM, 24 Ekim 1945'te kurulmuş uluslararası bir örgüttür. Birleşmiş Milletler kendini "adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği uluslararasında tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş global bir kuruluş" olarak tanımlamaktadır. Örgütün, kurulduğu yıllarda 51 olan üye sayısı şu an itibariyle üyeliği kaldırılan Vatikan ve değiştirilen Çin Halk Cumhuriyeti dahil 192'ye ulaşmıştır. (Türkiye kurucu üyeler arasında yer alır). Örgütün yönetimi New York'ta bulunan ...
Bağımsız ülkelerin oluşturduğu bir örgüt olan Birleşmiş Milletler'in amacı sürtüşme ve anlaşmazlıklara çözüm üretmek ve kısaca insanlığı ilgilendiren her konu ile uğraşmaktır.
Dünya ülkeler i arasında barış ve işbirliği sağlamak amacıyla daha önce de çeşitli girişimler yapılmıştı. İki savaş arası dönemde bu amaca yönelik “
Bu liste dünya üzerindeki egemen devletlere ait alfabetik listedir. Listede bağımsız devletlerin yanısıra bağımsızlığını ilan etmiş ancak henüz tanınmamış yada bir yada birden fazla ülke tarafından tanınmış olan devletlere de yer verilmiştir.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
Milletler Cemiyeti ” adlı bir örgüt kurulmuştu.
Birleşmiş Milletler'in temeli sayılabilecek bu organizasyon, I. Dünya Savaşı'nın ardından İsviçre’de 1919'da "Cemiyet-i Akvam" (Milletler Cemiyeti) adıyla kuruldu. Amacı, ülkeler arasında yaşanabilecek sorunları barışçı yollarla çözmek idi. Bir süre çalıştı fakat fazla bir varlık gösteremedi. II. Dünya Savaşı'nın ardından dağıldı. 6 Temmuz 1932'de Cemiyet-i Akvam, Türkiye'yi üyeliğe davet etmiş, 9 Temmuz'da TBMM Türkiye’nin Milletler Cemiyeti'ne giriş davetini onaylamış ve 18 Temmuz 1932'de Türk
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında özgürlük ve demokrasi cephesini oluşturan büyük ülkeler arasında barışın sürekliliğini, uluslararası siyasal, ekonomik ve kültürel işbirliğini sağlamak amacıyla bir örgüt kurulması girişimleri başlatılmıştır.
Gerçekte Birleşmiş Milletler terimi, ABD Başkanı F.D. Roosevelt tarafından ortaya atılmış ve
II. Dünya Savaşı, 1939-45 arasında hemen hemen dünyanın her yanını kapsayan uluslararası savaş. I. Dünya Savaşının çözümsüz bıraktığı anlaşmazlıklarla belirlenen yirmi yıllık gergin bir dönemin ardından patlak veren savaşta Almanya, İtalya, ve Japonya’nın oluşturduğu Mihver devletleriyle Fransa, İngiltere, ABD, SSCB ve daha sınırlı bir konumla Çin’in oluşturduğu Müttefik devletler karşı karşıya geldi.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
1 Ocak
1 Ocak hem Julian hem de Gregorian takviminde yeni yılın ilk günüdür. Sonraki sene için 364 gün var (Artık yıllarda 365).
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
1942 ’de 26 ülkenin Mihver Devletleri’ne karşı birleşme ve savaşı sürdürme kararlarını içeren Birleşmiş Milletler Bildirisi’nde (Declaration by United Nations) ilk kez resmen kullanılmıştır. 1944 yılının Ağustos- Ekim ayları içinde
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
Çin ,
Çin Halk Cumhuriyeti, yüzölçümü itibariyle dünyanın üçüncü, nüfus itibariyle en büyük ülke. Güney Doğu Asya'da yer alır. Yüzölçüm 'dir. Başkenti Pekin olan ülkenin resmi dili Çince, para birimi Yuan'dır. Doğusunda Güney Kore, kuzeydoğusunda ve kuzeybatısında Rusya, kuzeyde Moğolistan, güneybatıda Afganistan ve Pakistan, güneyde Hindistan, Nepal, Butan, Birmanya Laos ve Kuzey Vietnam, doğusunda ise Büyük Okyanus ile çevrilidir.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
Sovyetler Birliği ,
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği (SSCB yada Sovyetler Birliği) 1917 Ekim Devrimi'nin ardından Çarlık Rusyası'nın yıkılması ile kurulan devlet. 1985 yılında Gorbaçov iktidarından sonra başlayan Glastnost ve Perestroyka ile başlayıp 6 yıl süren reformların ardından 1991 yılının sonunda Sovyetler Birliği resmen dağıldı.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
İngiltere ve
Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı, İngiltere Avrupa’nın kuzeybatı kıyısında yer alan Britanya Adalar Topluluğu üzerinde, dört ülkeden müteşekkil bir devlet. Bu adalar topluluğu Büyük Britanya ve İrlanda Adalarıyla birlikte, 5000 küçük adadan meydana gelmiştir. Batısında İrlanda Denizi, doğusunda Kuzey Denizi, kuzeyi, güneybatısı ve kuzeybatısı Atlas Okyanusu ile çevrilidir.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
Amerika Birleşik Devletleri delegeleri ABD’nin Dumbarton Oaks kentinde biraraya gelerek Birleşmiş Milletler Ana Sözleşmesi’nin temel ilkelerini belirlediler.
1945 yılının Şubat ayında ABD, İngiltere ve Sovyetler Birliği’nin katılmasıyla toplanan Yalta Konferansı’ndan sonra, aynı yılın Nisan-Haziran ayları arasında San Francisco’da 50 ülkenin katılımıyla Dumbarton Oaks’da saptanan ilkeler tartışıldı ve Birleşmiş Milletler Ana Sözleşmesi 26 Haziran 1945’de imzalandı. Ana Sözleşmenin katılan ülkelerin parlamentolarınca benimsenmesinden sonra Birleşmiş Milletler 24 Ekim 1945’de resmen kurulmuş oldu.
Her yıl 24 Ekim günü, üye ülkelerde Birleşmiş Milletler Günü olarak kutlanmaktadır.
Birleşmiş Milletler Ana Sözleşmesi, örgütün amaçlarını şöyle belirler:
• Uluslararası barış ve güvenliği, anlaşmazlıkların barışçı çözümü ve ortak etkin önlemler yoluyla korumak,
• Ülkeler arasında eşit haklara, halkların kendi geleceklerini belirleme ilkelerine, saygıya dayalı dostça ilişkileri geliştirmek,
• Uluslararası ekonomik, toplumsal, kültürel ve insancı l sorunların çözümünde, ırk, cins, dil ve din ayrımı gözetmeksizin, insan haklarının geliştirilmesinde işbirliği sağlamak,
• Ülkelerin bu amaçlarla gösterecekleri çabalar arasında uyum sağlayan bir merkez olmak.
Birleşmiş Milletler’in temel ilkeleri ise şöyle belirlenmiştir:
• Tüm üyeler egemen ve eşittir.
• Tüm üyeler uluslararası anlaşmazlıklara barış, güvenlik ve adaleti zedelemeden, barışçı yöntemlerle çözüm aramakla yükümlüdürler.
• Hiçbir üye ülke, bir başka ülkenin toprağına ve siyasal bağımsızlığına karşı güç kullanmayacak ve güç kullanma tehdidinde bulunmayacaktır.
• Tüm üyeler BM’in Ana Sözleşme uyarınca girişeceği uygulamaları desteklemekle yükümlüdürler.
• BM, uluslararası barışı koruma dışında, hiçbir ülkenin iç işlerine müdahale etmeyecektir.
Birleşmiş Milletler’in örgüt yapısı altı ana organ ile birçok yan kuruluştan oluşur. Ana organlar şunlardır: Genel Kurul: İlk birleşimi 10 Ocak 1946’da yapan Genel Kurul, örgütün temel tartışma organıdır. Her üye ülke burada temsil edilir ve bir oya sahiptir. Genel kurul, düzenli olarak her yılın Eylül-Aralık aylarında olağan toplantısını yapar.
Ayrıca gerek duyulduğunda özel amaçlı olağanüstü toplantılar da yapılabilmektedir. Genel Kurul olağan konularda salt çoğunlukla, önemli görülen konularda ise üçte iki çoğunlukla karar alır. Alınan kararlar tavsiye niteliğinde olup, üyeler açısından bağlayıcı değildir. 51 üye ülkenin katılımıyla başlayan Genel Kurul'un üye sayı sı, son yıllarda SSCB'nin ve Yugoslavya'nın dağılmasıyla artarak 179'a yükselmiştir. Merkezi New York’ta olan Genel Kurul’un kullandığı resmi diller Arapça, Çince, Fransızca, İngilizce, İspanyolca ve Rusça’dır.
Güvenlik Konseyi: İlk toplantısını 17 Ocak 1946’da yapan Güvenlik Konseyi, uluslararası barış ve güvenlik konularında temel sorumluluğu yüklenmiş bir organdır.
Konsey barışa yönelik bir tehlike belirlendiğinde süratle toplanabilir. Böyle bir tehlike halinde Konsey kendi üyeleri, Genel Kurul üyeleri, BM Genel Sekreteri ve hatta örgüt üyesi olmayan ülkeler tarafından uyarılabilir.
Konsey barışçı çözüm için önerilerde bulunmak ve gerektiğinde barış koşullarını belirlemek yetkisine sahiptir.
Birleşmiş Milletler’in tüm üyeleri Güvenlik Konseyi kararlarına uymakla yükümlüdürler. Güvenlik Konseyi’nin 15 üyesi vardır. Bunlardan beşi (ABD, Çin, Fransa, İngiltere ve Rusya) daimi üyedir. Diğer 10 üye ülke Genel Kurul tarafından iki yıllık dönem için seçilir. Kararlarda dokuz olumlu oy zorunludur. Usule ilişkin konulardaki oylamalar dışında, daimi bir üyenin olumsuz oy vererek “veto hakkını” kullanması, karar alınmasını engeller.
Ekonomik ve Sosyal Konsey: Bu organ, ekonomik, sosyal, kültürel ve insancıl sorunlarda uluslararası işbirliğini geliştirmek görevini üstlenmiştir. BM ile ihtisas kuruluşları arasında eşgüdümü sağlar. Birleşmiş Milletler’in bölgesel komisyonları da bu konseye bağlıdır.
Ekonomik ve Sosyal Konsey’in her yıl üç yıllık süre için Genel Kurul tarafından seçilen 54 üyesi vardır. Konsey normal olarak her yıl New York ve Cenevre’de iki kez toplanır.
Vesayet Konseyi: Vesayet altındaki (çoğu Afrika’da bulunan) toprakları yöneten hükümetlerin, bu toprakların kendi kendilerini yönetmeye ve bağımsızlığa hazırlanmaları için gerekli adımları atmalarını sağlamak üzere kurulmuştur. Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinden oluşan Vesayet Konseyi’nin görev alanına başlangıçta 11 vesayet bölgesi girerken, bunların bağımsızlıklarına kavuşması sonucu günümüzde sadece ABD yönetimindeki Pasifik adaları bölgesi kalmıştır. Vesayet sisteminde olmayan diğer sömürgelerle Genel Kurul’un oluşturduğu özel bir komite ilgilenmektedir.
Uluslararası Adalet Divanı: 1945’de kurulan bu organ, Genel Kurul ve Güvenlik Konseyi tarafından 9 yıl için seçilen 15 yargıçtan oluşur. Divan, çalışmalarını Hollanda’nın Lahey (La Haye) kentinde sürdürür. Amacı, Ana Sözleşme’de öngörüldüğü gibi, anlaşmazlıkların adalet ve uluslararası hukuk ilkelerine uygun olarak bar şçı yollardan çözümlenmesidir.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği: Genel Sekreterlik, BM’in diğer organları için çalışan, onların getirdiği program ve politikaları yönetip, uygulayan organdır. Genel Sekreter, BM’in üst yönetim görevlisidir.
Güvenlik Konseyi’nin önerisi üzerine Genel Kurul tarafından seçilir ve Örgüt’ün Adalet Divanı dışında kalan ana organlarının toplantılarına katılır.
Birleşmiş Milletler’in bu altı ana organının yanı sıra çok sayıda ihtisas kuruluşları, bölgesel komisyonları ve uluslararası nitelikte örgütü bulunmaktadır.
24 Ekim 1945 yılında 51 üye ülke ile kurulmuş olan Birleşmiş Milletler'in bugün en kalabalığı Çin (1.3 milyar nüfus) en küçüğü ise
Amerika Birleşik Devletleri; doğuda Atlas Okyanusundan batıda Büyük Okyanus a kadar 4.500 km genişliğindedir. Kuzey sınırını Kanada, güneyini ise Meksika körfezi çevirmektedir. ABD Amerika kıtasında yer alır. Dünyanın en büyük ülkelerinden biridir.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
Palau (17.000 nüfus) olmak üzere 185 üyesi bulunmaktadır. Örgütün genel merkezi
Okyanusya, Kuzey Pasifik Okyanusunda adalar grubu, güneydoğusunda Filipinlerin güneydoğusunda yer alır.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
New York 'tadır.
New York adında birden fazla başlık bulunmaktadır. ABD’nin kuzeydoğusunda yer alan, bu kıtanın en büyük nüfuslu şehri. New York eyâletinin güneydoğu kesiminde, Hudson Irmağının ağzında yer alır. Şehrin alanı 787 km2, nüfûsu ise yaklaşık 10 milyon civârındadır.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)